2018 yılı kesin hesabının incelendiğinde Belediye bütçesinin batık olduğunun ortaya çıktığını kaydeden Özdel, “Belediye borç-faiz kıskacında bulunmaktadır. Borcumuzun ne kadar olduğu konusunda ise halkımızın anlayacağı tarzda şeffaf denetlenir bir açıklama yapılmamıştır. Belediyenin borca batık olduğu konusunda tüm Çorum halkı hem fikirdir. Ödemelerini yapabilmek için taşınmazlarını sattığı, müteahhit borçları için arsa devri yaptığı bilinen bir gerçek. Tüm bu gerçekler karşısında ise bizlerin susmadan bunları meclisimize ve halka anlatması gerekir” dedi. “STADYUM İNŞAATI BELEDİYE’Yİ BORÇ SARMALINA SOKTU” Belediye’nin borç sarmalı içine girmesinin en büyük nedeninin stadyum inşaatı olduğunu belirten Özdel, “Dr. Turhan Kılıççıoğlu Stadyumu’nun da içinde yer aldığı 6 hektarlık alan imar değişikliği yapılmasının ardından satılmak istendi. Yapılan plan değişikliğinin ve sonrasında yapılan ihalenin açıkça kamu menfaatine aykırı olduğu ortadır. Bu aykırılık nedeniyle de Çorum İdare Mahkemesi’nde açılmış davaların olduğu bilinen bir gerçektir. Bu davalar açıldıktan sonra öğrendiğimize göre stadyumun tapusunun Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından devrinin olması için Belediye’nin stadyum ve spor salonu yaparak bakanlığa devri gerekmektedir. Belediye bunu yapmadığı için yapılan ihale uygulanamamıştır. İhalenin geçerli olup olmadığı konusunda da Belediye’nin net bir açıklaması yoktur. Bugün Çorum Belediyesi’ni ekonomik olarak batığa sürükleyen ve hareket edemez hale getiren olayın başlangıcı stadyumu ve çevresini satma hayalinden kaynaklanmaktadır. Aslında Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından yapılması gereken bu iki tesis stadyumun yerinin devir edilmesi amacıyla Belediye tarafından yapılmıştır. Aslında Belediye yönetimi Turhan Kılıççıoğlu Stadyumu’nu ihale ederken bunları düşünmediği yâda düşünemediği inancındayız. İhaleden sonra da amaç bu ihalenin gereğini yapmak olunca bakanlığın yapması gereken işlere belediyemiz soyunmuş ve ekonomik kriz yaşanmıştır.” “1. SINIF TARIM ARAZİSİ HAYVAN PAZARI OLDU” Hayvan Pazarı ve mezbaha projesinde de Çorum Belediyesi’nin nasıl kaynaklarının nasıl çarçur edildiğinin görüldüğünü söyleyen Av. Özdel, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Söz konusu tesislerin Çorum’a kazandırılması değil, yanlış olan bunların yapıldığı yer ve bu yerlerin kamulaştırılmasıdır. Burada sormamız gereken husus neden tarım arazisine bu binalar yapıldı. Acaba Çorum Belediyesi’nin daha önce hayvan pazarı kurmak için kamulaştırdığı bir alan yok muydu? Yâda Çorum’a yakın tarımsal faaliyet yapılmayan hazine arazisi örneğin TOKİ konutlarına yakın yada yakın köyler civarında bir arazi yok muydu da özellikle Köprüalan Köyü’ne bu kamulaştırmalar yapıldı.” “OKUL YAPMAK KİMİN GÖREVİ?” “Bir başka örnek ise İmam Hatip Külliyesine yapılan ek tesislerdi. Burası bir okul ise okulun Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden yapılması gerekir. Belediyemizin yapmaması gereken yâda yapması gerekip de hatalı yerlere yaptığı yatırımlar Belediye bütçesinin sonu olmuştur. Belki Belediye yöneticileri bizleri ‘yatırım karşıtı-gelişme karşıtı, Çorum'un gelişmesini istemiyor’ gibi göstermeye çalışabilir. Ama bizler için önemli olan 263 bin Çorumlunun çıkarıdır. Çorum halkının bilmesi gereken hususlar şunlardır; tarım arazisine bina yapılamaz, belediyenin elinde arsa varken kamulaştırma yapılıp bina yapılamaz. Hastane yanına stat yapılamaz, bakanlıkların yapması gereken yatırımı belediye yapamaz. Belediye bunları yaparsa yatırım yapamaz, hareket edemez borca batık bir bütçe önümüze gelmek zorunda kalır.” “YATIRIMLARA DEĞİL AMA RANTA KARŞIYIZ” Şehre yatırım yapılmasına karşı olmadıklarını belirten Av. Özdel, “Karşı durduğumuz konu, şehrin şeffaf yönetilmemesi ve rant uğruna yanlış yatırımlar yapılmasıdır. Yapılan işlerden rant elde edilmesidir. Karşı olduğumuz husus; devletimizin başka kurumlarının Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Spor Bakanlığı’nın yapması gereken işleri birilerine rant sağlamak için Belediye’nin yapmasıdır. Örneğin okulları yapmak Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevidir. Belediye neden okul yapmaya kalksın? Stadyum yapmak Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın işidir, belediye neden yapsın yada birinci sınıf tarım arazileri neden imara açılsın ve Belediye binaları yapılsın? İşte önümüzdeki bütçe ve kesin hesap böyle bir anlayışın ürünüdür. Bu nedenle ibra edilmemesi gerekir. Özellikle belediyenin kamulaştırma işlemleri, taşınmaz satışlarının kurulacak bağımsız bir komisyon tarafından incelenmesi gerekir. Bu durum aslında yeni seçilen ve birlikte kenti yönetme vaadinde bulunan tüm seçilenleri de rahatlatacak bir durumdur.” (Taner ŞİMŞEK)