Çorum Valiliği tarafından Merkez Köylere Hizmet Götürme Birliği adına hazırlanan ve toplam bütçesi 337.000 Euro olan ‘Arıları Yasat, Geleceğini Kazan’ projesi haziran ayında başlıyor.
Binlerce proje arasından desteklenen 50 proje içerisinde yer alarak % 100 hibe almaya hak kazanan projeyi hazırlayan ve aynı zamanda projenin hayata geçirilmesinde genel koordinatör olarak görev alacak olan Ziraat Mühendisi Dilek Bilgin ve projenin saha koordinatörlüğünü yürütecek olan Uzman Ömer Arslan, gazetemizi ziyaret ettiler.
Dilek Bilgin ve Ömer Arslan, 12 ay devam edecek proje kapsamında 15-29 yaş arası NEET’ler (ne eğitimde ne de istihdamda olan ) 50 genç kadın ve erkeğe AB standartlarında öncelikle arıcılık ve arı ürünleri üretimi konularında ve devamında KOSGEB destekli girişimcilik, problem çözme, bilgisayar becerilerini geliştirme, e –ticaret, e-ihracat, özgüven, liderlik, yönetim danışmanlığı, yönetim becerilerini geliştirme, işletme yönetimi, iletişim becerileri, iş sağlığı ve iş güvenliği, çalışma hakları konularında eğitim verileceğini, ayrıca iyi uygulama örneklerini görmek amacı ile yurtiçi geziler yapılacağını, kursiyerlerin proje süresince kariyer hedeflerinin belirlenerek İŞKUR meslek danışmanları işbirliği ile 4 aylık bireysel eylem planlarının hazırlanması, uygulanması ile istihdam edilebilirlikleri ve işgücüne katılımlarının artırılmasının sağlanacağını vurguladılar.
Bilgin ve Arslan, projenin AB standartlarında bir eğitim projesi olmasının yanında geleceğimizi doğrudan etkileyecek bir konuyu ele aldığını ve çevre sorunlarına dikkat çeken bir proje olduğunu, çünkü arıların ekosistem içinde çok önemli bir görevi yerine getirdiğini, yeryüzünde ürünlerin %30 ile bitki çeşitliliğinin %90 ‘ının yaşayabilmesi için tozlaşmaya ihtiyaç duyduğunu, tozlaşma görevinin ise arılar tarafından yerine getirildiğini böylece sebze ve meyvelerin yetişmesinin mümkün olabildiğini, arıların ekosistem içinde yer almamasının, meyve ve tohumların ortadan kalkması demek olduğunu, ayrıca arısız yaşamda besicilikte kullanılan bitki ve otlarda kıtlık yaşanacağından, et ve diğer hayvansal gıdalarımızı temin ettiğimiz çiftlik hayvanlarının da olumsuz etkilenmesine neden olacağını ifade ettiler.
Dilek Bilgin ve Ömer Arslan, şu bilgileri verdiler:
“Maalesef arıların yaşamını tehdit eden faktörler kritik seviyeye ulaşmıştır. Bilinçsiz artan şehirleşme, iklim değişikliği, tarımda kullanılan zehirli kimyasallar yüzünden arıların nesli de kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu tehlikenin ortadan kaldırılması arıcılık mesleğinin gençler tarafından tercih edilmesine bağlı. İlimiz topraklarının geniş bir floral çeşitlilik ve zenginlik sunuyor olması gençlerimiz için önemli fırsatlar sunmaktadır.
Arıcılık mesleği herhangi bir kaynak tüketimine neden olmaz. Bu yönüyle de en çevreci üretim türlerinden biridir. Arıcılık mesleği çevreci ve sürdürülebilir kalkınmanın lokomotifi olması, ekosistem içerisinde böylesine önemli bir canlıya sahip çıkmamızı sağlayacak arıcılık mesleğinin gençlerimiz tarafından tercih edilmesi geleceğimizi doğrudan etkileyecektir. Bu vesileyle geleceğimizi düşünen çevre bilincine sahip tüm gençlerimizi projemizde görev almaya davet ediyoruz.”
