Geçtiğimiz hafta sonu, İstanbul Zeytinburnu’nda bulunan İYİ Parti İl Başkanlığı sabaha karşı kurşunlandı.  İYİ Parti binasına iki kurşun isabet etti.

“Bizim adımıza dikkat et. Benim adım Tayyip, soyadım da Erdoğan. Erdoğan’a da dikkat et. Tayyip ismine de dikkat et. Konuştuğun zaman buna göre konuş. Beni kendinle uğraştırma.” Sözlerinden sonra eylemin geçekleşmesi, kamuoyu bu söz üzerine kendine vazife çıkaranlar mı var? Şeklinde dikkati kesildi.

Reyisin bu sözü sarf etmesine neden olan birinci etken eski doktoru, Sayın Turhan Çömez’in bir sahte temel atma törenini ortaya çıkarmasıydı. O da bu öfkeden “Doktor müsveddesi” olarak payını almıştı. Çömez de boş durmadı “ben mesleğime laf söyletmem, diplomam var, diplomam alın terimdir, müsvedde değilim” diyerek tuttu diplomasını falan gösterdi.

Meral Hanım ise doktor olmadığı halde Reise “papatya çayı içerek ferahlayın” demişti. Bu da bardağı taşıran son damla oldu. Oysa Reisin doktorları var ve gerekli önerileri onlar yapıyor. Meral Hanım burada alanı olmadığı konuda gereksiz topa girdi. Ayrıca Reiş kendisi de biliyor hatta çevresine önerilerde bulunuyor. Asıl “manda yoğurdu, kestane balı ve Medine Hurması” karışımının mucidi bir fiil Zatı Şahaneleridir. Üzerine de ejder meyveli ‘smoothie’nin iyi gittiğini artık biliyoruz.

Meral Hanım alanı olmayan bir konuya girdi ve haliyle Zatı Şahanelerini öfkelendirdi. Hal böyle olunca yüzyılın en önemli seçiminin, İYİ Partiye iki kurşunla startı verilmiş oldu. Yanlış anlamayın bu terör anlamında değil, hani koşu yarışları başlarken havaya bir el kurşun atılır ya öyle bir şey. Burada fark iki el kurşun atıldı, pekiştirme amaçlı sanırım.

Burada asıl oyunu bozan kurşunun çok akıllı çıkması. Kurşunun akıllısı olur mu demeyin. Elimizdeki telefonun akıllısı oluyor da neden kurşunun akıllısı olmasın? Üstelik Ay’a sert iniş yaptığımız bir çağda.

Akıllı kurşun olmasa 160 metre gibi bir mesafeden hedefe kilitlenip, İYİ Parti Binasını, bina da Meral Hanımın fotoğrafını, sonra da oturduğu koltuğu nasıl bulacaktı? Yani bu kurşunda bir hikmet var.

Bekçinin havaya attığı kurşun gitmiş İYİ Parti binasına isabet etmiş. Akıllı kurşun havaya gitse boşlukta kaybolurdu, kimse adından bahsetmezdi, havaya giderken yakınca İYİ Parti’ye uğramış, bakınız bir haftadır adından bahsettiriyor.

Havaya atılan fakat havaya giderken İYİ Parti’ye ev yakınlığına uğrayan iki el akıllı kurşunla kamuoyu neden ve niçin diye meşgul oluyor. Suç ve suçlu üretmeye çalışıyor.

Tamam, ortada ne suç, ne de suçlu var, inandık. Tek sorun kurşunun akıllı olması, buna da inandık.

Lütfen siz de bir şeye inanın, kamuoyu bu kadar aptal değil ve aklımızla alay etmeyin.