8 Mayıs 2023 günlü “14 Mayıs Seçim Vaatleri” başlıklı yazımın sonunu; 

Aslında ‘cek cak’la biten bu vaatler her seçim döneminde yapılmaktadır.

Ama bunlar, devletin zaten yapması gereken görevleridir.

Oysaki bu vaatlerle vatandaştan oy istemek ‘incitici’ olmaktadır. Çünkü vatandaş, vaat karşılığında oyunu satan bir kimliğe dönüştürülmektedir diye bağlamıştım.

***

Evet, hem iktidar cephesinden hem de muhalefet cephesinden yapılan bu vaatler, seçmenin iradesini etkilememiş, seçmenin iradesine yansımamıştır.

Nitekim Tarımda çalışan kadın ve gençlerin sosyal güvenlik primlerini devlet karşılayacak denildi, ama oya dönüşen bir siyasi getirisi olmadı.

Hazineden çalınan 418 milyar dolar geri alınacak denildi, kimsenin umurunda olmadı

Uyuşturucu baronları, devletten beslenen mafya ve 5'li çeteler temizlenecek denildi, yine kimsenin umurunda olmadı.

“Aile Destekleri Sigortası Kanunu” yürürlüğe konulacak” denildi. “Yararlanan ailelerin çocuklarına, kamuya personel alımında pozitif ayrımcılık yapılacak denildi. Hem doğru hem de yapılması gereken bir vaat olmasına karşın siyasi bir getirisi olmadı.

***

Devam…

Cumhurbaşkanlığı Çankaya Köşkü'ne taşınacak denildi. “Akçeli işlere bulaşan, rüşvet alan büyükelçiler, bürokratlar görevden alınacak denildi. Tank palet fabrikası ordumuza teslim edilecek denildi. Ama seçmenin dikkatini bile çekmedi.

“Şehircilik ve Afet Yönetimi Bakanlığı kurulacakdenildi, “Esnaf Bakanlığı kurulacak denildi. Aslında kurulması bir zorunluluk haline gelen bu vaatler de toplumda dikkat çekmedi.

Esnafın faiz borçları silinecek denildi. Çiftçilerin ve balıkçıların kredi faizleri silinecek denildi. İnandırıcı görülmedi.

Kalıcı yaz saati uygulamasına son verilecek denildi. Ama vatandaşın pek de ilgilendiği bir konu olmadı.

***

Ve devam…

Atama bekleyen 100 bin öğretmen atanacak, köylerimiz yeniden okula kavuşacak denildi. Devlet okullarında beslenme desteği başlatılacak denildi. Yine bir siyasi getirisi olmadı.

 “Aile bazlı ‘vatandaşlık maaşı’ verilecek” denildi. “Yaşlı Bakım Sigortası uygulaması hayata geçirilecekdenildi. Kuşkuyla bakılır oldu.

81 il, afetlere dirençli şehirler haline dönüştürülecek denildi. Ama sürekli deprem yaşayan ülkemizde, sık sık çıkarılan af yasaları bilindiği için yine kuşkuyla bakılır oldu.

Ve de özellikle, “Toplumun hiçbir kesimine, hayat biçimi ve kimlik dayatılmasına izin verilmeyecek denildi. Yaşananların görülmesi nedeniyle hiç de inandırıcı bulunmadı.

 “Taşeron işçilerine kadro verilecek denildi. “Emeklilere bayram ikramiyesi 8500.TL olacakdenildi. Yine inandırıcı bulunmadı.

***

Özellikle gençlere yönelik olarak;

Gençlere eğitim, istihdam, evlilik desteği verilecek denildi. Gençlere vergi indirimi yapılacak denildi. Ama inandırıcı görülmedi.

Gençlerin alacağı ilk sıfır otomobilde, gençlerin ilk cep telefonu alımında ÖTV sıfırlanacak denildi. “İlk internet aboneliklerinden vergi alınmayacak denildi. En son, en mükemmel telefonlar cebinizde olacak denildi. Yine inandırıcı görülmedi.

Gençlerden pasaport çıkartma işlemi ya da yurt dışına çıkış harcı alınmayacak” denildi.” denildi. İnandırıcı olmadı.

Üniversite öğrencilerine yönelik olarak, Kredi ve burs tutarları artacak denildi. “Öğrenin Kredisi borçları sıfır faizle yapılandırılacak denildi. Yine inandırıcı olmadı.

“Aile ve Gençlik Bakanlığı” kurulacak vaadi ise hiç inandırıcı görülmedi.

***

Sonuç olarak, vaatler üzerinden yapılan bu değerlendirmede denilebilir ki;

İktidar cephesi de muhalefet cephesi de vaatlerle, vatandaşın iradesini etkileyemediğini ve de etkileyemeyeceğini görmüş olmalıdır.

İktidar cephesi de muhalefet cephesi de ve genelde siyaset, bu tür vaatlerle oy istemenin incitici olduğunu da görmüş olmalıdır.

Ve de toplumun siyasi iradesini belirleyen olgunun, bu tür uçuk vaatler olmadığı ve olmayacağı görülmüş olmalıdır.

Çünkü bunlar zaten devletin yapması gereken görevleridir.