CHP İl Başkanı Suvacı, Merkez İlçe Başkanı Ali Rıza Suludere ve parti yöneticileri ile birlikte Çorum İş Kadınları Derneği’ni ziyaret etti. 16 Nisan’daki halk oylamasının ele alındığı ziyarette konuşan Suvacı, “Memlekette bu kadar sorun varken, millet geçim derdindeyken böyle bir dönemde OHAL gibi olumsuz bir ortamda referandumda gidiyoruz” dedi. Çoğu insanın neye “evet”, neye “hayır” dediğini halen netleştiremediğini kaydeden Suvacı, “Halkımız yapılmak istenilen değişikliğin ne olduğunu tam olarak kavrayabilmiş değil. Meclis görüşmeleri esnasında Meclis TV’nin ekranları karartıldı. Görüşmelerin çoğu gece yapıldı. İktidar yanlısı basın ise kendine göre yayın yaptı. İnsanlar siyasi bir düşünceyi oylayıp oylamadığını düşünmüyor. 16 Nisan’da bir siyasi parti yöneticisi seçmiyoruz. Bu nedenle siyasi propaganda yapmıyoruz” şeklinde konuştu. Değiştirilmek istenilen 18 maddenin içeriğine bakıldığında Cumhurbaşkanı’na çok önemli yetkilerin verilmek istendiğini belirten Suvacı, “Bir kişinin emrine yasama, yargı ve yürütme verilmek isteniyor. Bu açıdan bizleri ürpertiyor. Halkın hürriyetinin ve egemenliğinin bir kişiye bağlanması isteniyor. Yarın iş başına gelecek olan bir başkan bu yetkiyle ‘bayanlar evlerinde oturacak’ derse hiçbir şey yapamayız. Olabilecekleri düşündüğümüz zaman o kadar korkunç işler akla geliyor ki, insanın tedirgin olmaması imkânsız. İktidar partisi söyleyecek bir şeyi olmadığı için hayırcıları teröristlikle yaftalıyor. Ayrıştırıcı dil topluma zarar veriyor. Oysa daha 15 Temmuz’da birlik ve beraberlik yürüyüşleri yaptık. Onun için konuşmalara ve demeçlere dikkat edilmesi gerekiyor” diye konuştu. “İŞ DÜNYASI TEDİRGİN” Çorum İş Kadınları Derneği Başkanı Semrin Kaleli ise, “20 üyeli bir sivil toplum kuruluşuyuz. Üyelerimiz arasında farklı dünya görüşüne mensup arkadaşlarımız var. Hepimizin temennisi ülkemiz için en doğrusu neyse onun olmasıdır. Referandum süreci iş hayatına olumsuz yansıyor. Siyasi belirsizlik iş insanlarını tedirgin ediyor. İş dünyasının kendisini güvende hissedeceği bir ortamın oluşturulması gerekiyor” diyerek, insanların özgürce düşüncelerini ifade edebilecekleri, “evet” diyene de “hayır” diyene de baskının olmadığı demokratik bir sürecin işletilmesi gerektiğini dile getirdi. (Taner ŞİMŞEK)