Uğur Mumcu’nun akademik disiplinden gelen seçkin bir hukukçu, duayen gazeteci, üniversite özerkliğinin, demokrasinin, hukuk devletinin, düşünce özgürlüğünün, laik demokratik düzenin yılmaz savunucusu ve halkın vicdanı olduğunu belirten Tahtasız, konuşmasında şunları söyledi: “Gazeteciliğin, halkın sağlıklı bilgi alma, kamuoyunun özgürce oluşmasına katkı verme sorumluluğu olduğuna inandı. Yaşamı boyuncu bunun kavgasını verdi. Gazeteciliği, medya patronlarının ihale takipçiliğine, mesleği itibarsızlaştıran sabıkalı sahtekârların sermayenin dolma kalemlerinin korkulu rüyası oldu. Demokratik düzeni çürüten, halkı sömüren tarikat, siyaset ve ticaret sarmalını, hazineyi soyan hayali ihracatçıları, silah kaçakçılarını, iktidar sahiplerince kollanan mafya düzeninin gerçek yüzünü halka sundu. Birbirinin zıddı politik söylem aktörlerinin arkasındaki aynı merkezleri teşhir etti. Türkiye’nin kuruluş felsefesinin simge isminin katledilişinin üzerinden geçen 29 yılda yaşananlara baktığımızda, Uğur Mumcu’nun niçin hedef seçildiğini çok daha iyi anlamaktayız. İlk seçimde iktidar olacak olan partimiz laik, demokratik sosyal bir hukuk devletinin inşasını yaparken, yaşanılan bu ekonomik ve siyasal buhranı toplumsal bir bütünlük içerisinde çözecektir. Bu ülke kolay kurulmadı. Her türlü özgürlüğün ve ayıpsız demokrasinin ülkemizde yerleşip gelişmesi için var gücümüzle çalışacağımızdan da hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Katledilişinin 29.yılında Uğur Mumcu’yu sevgi, saygı, özlemle ve rahmetle anıyoruz.” (Taner ŞİMŞEK)