İnsan yaşamının sürdürülebilmesi için olmazsa olmazların başında gelen tarımın, bugünün sadece gelişmekte olan değil, gelişmiş bütün ülkelerin öncelikli gündemini oluşturduğunu belirten Gül, “Biliyoruz ki ülkemiz, birçok ülkenin gıpta ile baktığı doğal kaynakları ve coğrafi konumuyla tarımsal üretimde büyük bir potansiyele sahiptir. Bunun kıymetini bilmeli, sürdürülebilir bir tarım için tüm imkanlar değerlendirilmelidir. Tarım, tüm kesimlerin destek ve gayretiyle gücüne güç katarak arzu edilen seviyeye mutlaka ulaştırılmalıdır. Kimsenin kaprisine kurban edilebilecek bir sektör değildir. Tarımda üretimin her kademesinde alın teri olan çiftçilerimizin, üretim ve verimliliğin artırılması, hayat standartlarının yükseltilmesi, ürettikleri ürünlerin dünya pazarına ulaştırılması, tarım sektörü politikalarının istihdam ve sosyal politikalar içinde ele alınması için tarımsal kalkınmada yeni fikir ve girişimlere ihtiyacı vardır” dedi. Tarım kesiminin sorunlarının masaya yatırılması gerektiğini söyleyen Gül, “Bu sorunlar tek tek belirlenmeli, her biri üzerinde sebep sonuç ilişkisi net olarak ortaya konulmalıdır. Tarımın geleceği ile ilgili projeksiyonlar yapılmalı ve çözüm önerileri sunulması amacıyla, paydaşlarının fikirleri alınarak, Türk Tarımı için yol haritası çizilmelidir. Hali hazır durum tespit edilerek değerlendirmeye alınmalı; kısa ve uzun vadede yapılması gerekenlerle ilgili görüşler ortaya konulmalıdır. Çünkü; Çiftçi toprağa hayat vermekte, tarım ise hayatımıza yön vermektedir. Çiftçi varsa hayat vardır, çiftçi yoksa hayat yoktur. Ülkemizde gıda ihtiyacının karşılanması yanında, yetiştirdiği ürünlerini ihraç ettirerek ekonomiye can veren, fedakar ve paylaştırıcı çiftçileriniz bizim baş tacımız olmalıdır. Bu vesile ile tüm eli nasırlı buram buram toprak kokan; her türlü zorluğa rağmen alın teri ile en güzel sebzeyi, meyveyi, tahılı üretmek için fedakarca çaba harcayan çiftçimizin, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nü kutluyor, ürünün gerçek değerini bulacağı bir gelecek diliyorum” dedi. (Haber Merkezi)