Aşağıdaki yazı, Milli Gazetesi Yazarı M. Şevket Eygi’ye ait

Kimdir Eygi, nedir özelliği?

Özelliği sağcı ve dinci bir yazar olmasıdır.

Tek farkı, günümüzün dinci sağcılarının çoğundan dobra ve “dürüst olmasıdır”

Aşağıda sizlerle paylaştığım ‘Ahlaksızlıkla Bir Yere Varamayız adlı bu yazısında da; dobralığını konuşturup, taşı gediğine koymuş.

İşte o yazı…

*    *    *

“İslamiyet, ahlak dinidir.

İyi ve gerçek bir Müslüman ahlaklı ve faziletlidir.

Ahlaksız ve faziletsiz Müslüman gerçek dindar değildir.

Müslümanım diyen biri hem namaz kılıyor hem ahlaksızlık yapıyor, hem rüşvet alıyor, hem haram yiyor, hem gıybet ediyor, hem lüks ve israflı bir hayat sürüyorsa o sahte Müslüman’dır.

Müslüman cemaatlerin, fırka (ayırma, bölme) ve grupların gündeminde Kur'an, sünnet ahlakı bulunmalı ve halka devamlı olarak bunlar anlatılmalıdır.

Ahlak üzerinde durulmadan, ahlaklı Müslüman olmak için çalışılmadan kuru kuruya İslamcılık edebiyatı aldatmacadır.

Yaşadığımız bu son depremlerde yüksek İslam ahlakını sergileyebildik mi, uygulayabildik mi?

!!??..

Ne yazık ki hayır.

Japonlar, Müslüman değil ama onlarda İslam ahlakı var.

Biz de laf Müslüman’ıyız, bizde İslam ahlakı yok.

Olsaydı:

* Müteahhitler çürük çarık binalar yapmazdı.

* Onların yaptıkları çürük binalara, belediyeler izin ve ruhsat vermezdi.

* Gönderilen yardım malzemesi yağma edilmezdi.

* Depremzedeler için gönderilen çadırlar çalınıp, satılmazdı.

… …

Bu ülke halkının çoğunluğu Müslüman’dır.

Bu çoğunluk ahlaklı olsaydı bu memleket, bugün bu duruma düşmezdi.

Ülkemiz kötü durumda mıdır?

Evet çok kötü durumdadır.

Ülkemizi pislik, aklaksızlık götürmektedir.

Dünya temizlik ve şeffaflık anketlerinde Türkiye'nin notu 10 üzerinden 5'in altındadır.

Yani?

Yani ahlak sınavını, başarı ile verememiş ve sınıfta kalmış bir ülkeyiz.

Haram yeme alışkanlığı tepeden tırnağa yaygın haldedir.

Kur'anla, sünnetle, icmâ-i ümmetle (İslam düşünürlerinin fikir birliği ettiği konu) yasak ve haram olan riba (faiz) genelleşmiştir.

Ben Kur'anımızın kıstas, norm ve değerleriyle konuşuyorum:

* Bu ülkenin yeni Ceza Kanunu'nda zina artık suç değildir.

* Bu ülkede devletin resmî TC'li vesikalarıyla yasal kadın satışı ve fuhuş yapılmakta, bundan KDV ve gelir vergisi alınıp bütçeye konulmaktadır.

* Buna karşı çıkması, nehy-i münker (iyiliği emretme, kötülüğü yasaklama) yapması gereken Müslümanlar bu utanç verici durumu protesto etmemektedir.

* Bu ülkede lüks, israf, sefahat korkunç boyutlardadır.

* Bu ülkede günde 4,5 milyon ekmek çöpe atılmaktadır.

* Bu ülke bir meyhane-i kübraya (çok büyük meyhane) dönmüştür.

İslam’ın temel şartlarından biri de Ümmetin birlik içinde olmasıdır. Şu anda Ümmet yoktur, korkunç ve şeytanî bir parçalanma görülmektedir.

Türkiye Müslümanları Kur'an ve Peygamber ahlakı ile ahlaklı olmuş olsaydılar bugünkü zillet (aşağılıklık) , esaret, zebunluk (zayıflık, güçsüzlük, elden ayaktan düşme) rezillik olur muydu?

Birtakım eski radikal mücahitlerin bugün haram yiyici müteahhitler olması onların ahlaksızlığını ispata yetmez mi?

(…)

Müslümanlar ahlaklı olsaydı, zenginler lüks içinde yaşarken fakirler sürünür müydü?

(…)

Evet Müslümanların başını çeken büyükler devamlı olarak ahlaktan bahsetmeli, halkın ahlaklı ve faziletli olması için ne gibi hizmetler ve propagandalar yapılması gerekiyorsa onları yapmalıdır.

Bizi Masonlar, Dönmeler, Siyonistler, Kriptolar, Haçlılar bu hale getirdi diyenlerin yüzde 90’ı yalan söylüyor.

Müslümanlar ahlaklı, faziletli, hamiyetli, muhlis ve mücahit olsalardı; ne dış düşmanlarımız, ne de onların yerli işbirlikçileri ve destekçileri bir şey yapabilirdi.

Ahlaklı ve faziletli Müslümanlar, dün bozuk ve kötü dedikleri düzenin veya sistemin haram ve necis (pis sayılan nesne) rantlarına ve yağlı kemiklerine ve gelirlerine aç köpekler gibi saldırmazlar.

Biz Kur'an ve Peygamber ahlakı ile süslenip, bezenmiş olsaydık; bugün içinde bulunduğumuz zilletin (aşağılık durumun), esaret ve zebunluğun (elden ayaktan düşmenin) etkisi altına girmezdik.

Sen bu vatanda çoğunluğu oluştur ve vesayet altında yaşa...

Olacak şey midir bu?

Ahlaklı ve faziletli Müslümanlar böyle bir rezilliğe tahammül ederler mi?

(…)

Dünya menfaati, para, makam mevki, şöhret, alkış, hubb-i riyaset (makam, mevki sevgisi, tutkusu) için her haltı yiyen kimselerle bu bayrak yükselmez.

Ya İslam ahlakına ve karakterine sahip oluruz, ya da yıkılıp gideriz.

*    *    *

Şevket Eygi’ye ait yukarıdaki yazıyı özetlersek, şunu diyor Sayın Eygi…

Birileri, hem namaz kılıyor hem ahlaksızlık yapıyor, rüşvet alıyor, haram yiyor, gıybet ediyor, başkalarının yaptıkları güzelliklere sahip çıkıyor, lüks ve israflı bir hayat sürüyorsa, onlar çıkarları gereği Müslüman gibi görünen sahte Müslümanlardır.

Nokta.