Sungurlulu işadamı Abdullah Karaman’ın İYİ Parti Çorum Milletvekili aday adaylığı ile ilgili düzenlediği basın toplantısında açılış konuşmasını İl Başkanı Bekir Özsaçmacı yaptı. 24 Haziran seçimleri ve son zamanlarda İYİ Parti’ye yönelik saldırılar hakkında kısa bir konuşma yapan Özsaçmacı; “İnanıyorum ki, çok ağır sorunları olan Çorum’umuz, içine düştüğü ümitsizliğin çaresini, karartılan geleceğinin aydınlığını 24 Haziran günü bulacaktır” dedi. Ateşle imtihandan geçen ülkenin bugün yaşadığı bunalımlardan çıkartacak yegâne siyasi gücün İYİ Parti olduğunu kaybeden Özsaçmacı sözlerine şöyle devam etti; “Kendi korkularının diktatör sendromuna dönüşmesi neticesinde halka korku salmaya yönelik olan AKP, kendine oy vermiş olan halkı dahi tehdit eder duruma gelmiştir. Partimizin kuruluş aşaması ve kurucularımızın birçoğunun geçirmiş olduğu evreler dolayısı ile mücadele zemininden gelen mensuplarımızdan oluşmaktadır. İktidarı oluşturan koalisyon mu? İttifak mı? Çıkar ilişkisi mi? Cukka ortaklığı mı anlamakta güçlük çektiğimiz saray yönetimi ve Çorum temsilcileri 16 yıldır Çoruma yaptıkları yatırımlarını anlatmalarını beklerken, Hıdıroğlu Hayrettin Beyin 129 yıl önce yaptığı Hıdırlık Camii’ni yeniden açmak sureti ile yatırım çalışmalarını açıklamaları halkımız açısından oldukça manidardır. Yoksa Yozgat’a yapılan yatırımlar, Amasya’ya yapılan yatırımlar, Tokat’a yapılan yatırımları Çorumlulardan saklamazlardı.” “TEK ÇIKAR YOLUNU BİZE SALDIRMAKTA BULDULAR” Son zamanlarda partiye yapılan saldırıların kimseyi yolundan döndüremeyeceğinin altını çizen Özsaçmacı, “İYİ Parti, saray birlikteliğinin dengesini bozmuştur, kimyası şaşmıştır. Çıkar yol olarak hakaret ve fiziksel saldırıların önünü açarak İyi Partililere saldırmaktadırlar. Bozulan tuzakları ve oyunları nedeni ile girmiş olduğumuz seçim sürecinde partimize yönelik saldırılar bizleri yolumuzdan geri döndüremeyecektir. Değerli bir ozanın ifadesi ile; “Geçti bizden, geçti bizden; Zevk-ü sefa geçti bizden; Mertler için köprü olduk; Namertlerde geçti bizden” Bu görüş ve temenniler ile sarayda soytarı olmaktansa yiğitçe ölmeyi tercih ederiz” (Volkan SINAYUÇ)