8 Haziran 2022 tarihli yazım gene bu başlıkla yayımlanmıştı. Maalesef 9 ay sonra aynı başlığı gene kullanmak zorunda kaldım. Çünkü 9 ay geçtiği halde ülkemizde pek bir şey değişmedi. Üzülerek görüyorum ki toplumdaki gerilim daha da arttı. Peki bunun sebebi ne? Sebebi siyasetçiler.
Başta yönetenler olmak üzere, siyasetçilerin bilerek ve isteyerek toplumu ayrıştırmaları ve ötekileştirmeleridir.
Siyasî görüşlerimiz farklı olabilir. Görüşlerimiz farklı olsa bile birbirimize ve karşı görüşlere saygı göstermek zorundayız. Bunun için birbirimizi suçlayıcı, incitici ve kırıcı dilden vaz geçmeliyiz. Seçim öncesi ülkemizde saygı, sevgi ve hoşgörü iklimini oluşturmak zorundayız.
Birbirinizi suçlayarak, birbirinize hakaret ederek, seçim öncesi belki oyunuzu biraz artırırsınız, fakat ülkenin birlik ve beraberliğine onarılmaz zararlar verirsiniz.
Siyasî partiler ve siyasiler gelip geçicidir. Siyasî partiler birbirinin düşmanı değil, birbirinin rakibidir. Üstelik siyasi partiler ve siyasetçiler gelip geçicidir. Kalıcı olan millet ve devlettir. Bu milleti ve ülkeyi seven herkes ülkenin birlik ve beraberliği için çalışmak zorundadır.
Ülkemizdeki ekonomik sıkıntıları aşarız, fakat kalplerdeki ve zihinlerdeki kırılmaları tamir etmek çok zordur. Siyasetçilerimiz toplumu ayrıştırmadan ve düşmanlaştırmaktan vaz geçerek, toplumda birlik, beraberlik ve kardeşliği sağlayacak şekilde davranmalıdırlar.
Sevgi, saygı ve hoşgörünün hakim olduğu bir ülkede yaşamayı bize çok görmemelidirler.
"Kar taneleri ne güzel anlatıyor, birbirine zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu."
MEVLANA
Bu gerilim politikasının doğuracağı en büyük tehlike, ülkemizin Ortadoğululaşmasıdır. Bu konuda Pakistan çok önemli bir örnektir. Bir zamanlar Pakistan’da da demokrasi vardı. İç kavgalar ve dış göçler (kontrolsüz sığınmacılar) Pakistan'ı üçüncü sınıf bir Ortadoğu ülkesi haline getirdi.
Bir an önce bu gerilim ortamından çıkmak için ötekileştirici, kırıcı ve incitici dilden vazgeçmeliyiz. Ortak değerlerimizde ve asgari müştereklerimizde uzlaşmalıyız.
"Amerika'nın birleşikliğinin temelinde uzlaşma ve hoşgörü vardır. Uzlaşmasalardı halimiz nice olurdu?"
JOHN KENNEDY
Lütfen biraz empati yapalım. Yani karşımızdakinin yerine kendimizi koyalım. Kendimize uygun görmediğimiz söz ve davranışları başkalarına da uygun görmeyelim. Olayları değerlendirirken temel noktamız hak ve adalet olmalı.
"Soylu insanlar, hak ve adaleti herşeyin üstünde tutarlar."
KONFÜÇYÜS