Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, Çorum’un iki yıl sonra bambaşka bir şehir olacağını söyledi. <br /> Merkez Köy Muhtarları Derneği’nin İnci Restoran’da gerçekleştirdiği kahvaltıya katılan Külcü, burada yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhtarlar toplantısından uluslararası siyasete, terör olaylarından Çorum’da yapılacak olan yatırımlara kadar birçok farklı konuyla ilgili görüşlerini dile getirdi. <br /> Muhtarların kendisi için çok önemli ve değerli olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Külcü, “Siyaset yaptığım 15 yıldır muhtarlarımızı hep ayrı sevdim. Birinizi diğerinden ayırt etmeksizin her birinize aynı şekilde değer verdim. 15 yıldır hemen tüm sosyal tercihlerimde; bu ister yerele ilişkin, ister genele ilişkin olay olsun muhtarlarımızın çoğunluğu ile hep aynı istikamette olduk. Yani 15 yıldır, siyasi yaşamımın her aşamasında da muhtarlarımız olarak hep yanımda oldunuz, hep destek oldunuz. Neler olduğunu anladınız.<br /> Sizlerin desteğiyle bu şehirde yapılamaz denilen işleri yaptığımıza şahit oldum. <br /> Yani bu yolu, bu hizmet yolculuğunu, meseleyi bir siyaset meselesi haline de getirmeden beraber yürüdük” dedi. <br /> Muhtarların Cumhurbaşkanı’nın emaneti olduğunu kaydeden Külcü, “Devletin en tepesindeki idareci, Cumhurbaşkanı 10 haneli köyün muhtarı ile devletin tepesinde buluşuyor. Büyük- küçük köy ya da mahalle diye ayrılmıyor. Biz buraya başı kasketlilerin, ayağı çarıklıların Ulus’tan öteye geçirilmediği, öz vatanında garip, öz vatanlarında parya muamelesi gördükleri dönemleri yaşayarak, oralardan geçerek geldik. Âşık Veysel’in Ulus’tan öteye geçirilmediği günlerden, şimdi devletin tepesindesiniz. Olması gereken buydu. Doğrusu da buydu zaten. Biz de buralarda Cumhurbaşkanımızın tutumuna uygun davranmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu. <br /> “KÖYLERİMİZE NE KADAR HİZMET EDİLSE AZDIR”<br /> 10 – 15 yıl öncesinin şartları ve imkânları ile bugünün şartları ve imkânlarının çok farklı olduğunu belirten Külcü, “O zamanlar yol düzlemenin, greyder tutturmanın, kumlama yaptırmanın önemli olduğu dönemlerdi. Çoğunlukla insanımız bunlarla yetinirdi. Daha fazlasını kimse hayal de etmezdi. Yapmak için de zaten imkanımız, kaynağımız yoktu. <br /> Bugüne geldiğimizde artık bambaşka bir Türkiye’den bahsediyoruz. <br /> Hem imkânları, kaynakları büyümüş bir Türkiye, hem ihtiyaçları, talepleri, beklentileri artmış, çeşitlenmiş bir Türkiye var. Bu bir gurur tablosudur. Bu hepimiz için bir gurur tablosu, bir iftihar vesilesidir. <br /> Dün bir hizmetle yetinen, asgari hizmetle vatandaşlarımız, bugün 3 – 5 – 7 çeşit hizmet istemektedir. Buna hakkı olduğunu düşünmektedir. Özel İdaremiz mali olarak çok güçlendi. Devletimiz, köylerimizin hizmetlerini Özel İdare aracılığı ile yürütüyor. Özel İdarelerin mali yapıları şimdi çok güçlendirildi. Oralara sizler için çok kaynaklar aktarılıyor. O kaynaklar da bugün sadece yol değil, nitelikli hizmetlere; içme suyu, sulama suyu, kilit taşı, oyun grubu, parklar vb. hizmetler olarak kullanılıyor” diye konuşmasını sürdürdü. <br /> “BELEDİYECİLİKTE TARİH YAZIYORUZ”<br /> Külcü, belediyecilikte tarih yazdıklarını söyleyerek, “7 yıldır, ilk günün heyecanıyla gece gündüz çalışıyoruz. Birlik beraberlik içerisinde adeta yeni bir Çorum inşa ediyoruz. Çorum’un hayallerini gerçeğe çeviriyoruz. <br /> Artık hiç kimse bizi geçmiş bir dönemlerle mukayese etmiyor. Bu şehirde taş üstüne taş koyan herkese duacıyız. Bu başka bir şey. Ama gerçek olan şudur; Belediyecilik Çorum’da bir milat yaşadı. Artık 2009’dan önce belediyecilik ve 2009’dan sonra belediyecilik olmak üzere bir değerlendirme var. Elbette bu başarıda beraber çalıştığımız mesai arkadaşlarımızın, meclis üyelerimizin çok emeği var. Hatta muhtarlarımızın çok büyük desteği var” dedi.<br /> “ŞEHİRDE 7 YILDIR BİR DEĞİŞİM YAŞANIYOR”<br /> Yıllardır yapılamamış, cesaret edilememiş, planlanamamış ne kadar iş varsa hepsiyle ilgili kararlar aldıklarını ve adımlar attıklarını belirten Külcü, konuşmasına şu şekilde devam etti:<br /> Çorum’un hepsi bizim. İstediğiniz mahalleye gidin bakın, neşter vurulmamış sorunlu bir alan yok. Sıkıntı varsa, Belediye var. Gidip gereğini yapıyoruz. 14 mahallemizin hepsine hizmet götürüyoruz. Birini öncelemek birini ötelemek hakkımız da lüksümüzde yok. Biz de buna riayet ediyoruz. Böyle yapmasak "Biriz, beraberiz, birlikte Çorum'uz" sözümüzün bir karşılığı oluyor. Şehrin her tarafında bu hizmetler yükseliyor. <br /> 2009-2014 arası 1. dönemde gerçekten çok önemli ve acil işler yapıldı. Beklenenin üstünde bir performans ortaya koyduk. Şimdi 2. dönem daha büyük işler yapıyoruz. <br /> Bunların da yapımları, ihaleleri, projeleri devam ediyor. <br /> Bu dönem daha tecrübeliyiz. İnşallah 2018 yazında hepsini bitirmiş olacağız. Yeni döneme giderken sözlerimizi, taahhütlerimizi tamamlamış olacağız. <br /> “SOSYAL BELEDİYECİLİKTE İDDİALIYIZ”<br /> Bizim dönemimizin eskiyle bir farkı yeni hizmet binalarının yapılması, yeni ve konforlu mekânların oluşturulması ve buralarda hizmet edilmeye başlanmasıdır. <br /> Ama bizi esas farklı kılan, bizi önceki dönemlerden daha çok ayıran hatta daha anlamlı hale getiren tutumumuz sosyal ve kültürel belediyecilik hizmetlerimizdir. <br /> Yapısal belediyecilik işlerini, alt yapı, üst yapı işlerini her belediye her belediye başkanı yapıyor, yaptırıyor. <br /> Bugün en az 10 farklı sosyal kesime özel hizmet üretiyoruz. 7 yıl önce bunların hiçbirisi yoktu. Sosyal belediyecilik deyince ayda 166 paket gıda, yılda bir sünnet şöleni vardı. Kültürel belediyecilik faaliyetimiz ise festivaldi. Şimdi bunların çok ötesindeyiz. <br /> Türkiye artık dünün Türkiye'si değil. Dünün küçük sıkıntıları içinde boğulan bir ülke olmaktan kurtulduk. Artık önüne 2023 için 100. yıl hedefleri 2053 için orta vadeli hedefleri, 2071 için uzun vadeli hedefleri koyan bir ülke.<br /> Böyle hedefler koymak ve bunların hayata geçirilmesi için çalışmak proje üretmek ancak büyük devletlerin, büyük milletlerin işidir. <br /> Türkiye'nin 100 yıl önce yokluklar için 7 düvele karşı başardıklarına baktığımızda, 15 yıl önceki halinden 15 yılda başardıklarına baktığımızda inanıyorum ki milletimiz bunları da başarır. Bunların hayata geçirileceğine ilişkin sonuçları da yavaş yavaş görüyoruz.” (Taner ŞİMŞEK)<br />