Siyasi eleştirinin ayrı, devleti zayıflatacak görüş ve eleştirinin ayrı şeyler olduğunu iyi bildiklerini kaydeden Sakınmaz, “Asla devletimize ve milletimize zarar vermemeye de dikkat ediyoruz ancak memleketimizin geldiği bu noktada idarecilerimizi uyarmak, eleştirmek hakkımız ve görevimiz olduğuna inanıyoruz. Saadet Partisi olarak hiç kimsenin de milletimize zarar verecek işler yapmasına razı olamayız” ifadelerini kullandı. Milletin gerçek gündeminin ekonomi, işsizlik ve geçim sıkıntısı olduğuna dikkat çeken SP Merkez İlçe Başkanı Sakınmaz, açıklamasına şu şekilde devam etti: “Üzülerek belirtmeliyim ki, işsizlik %12’lere yükselmiş, işsiz sayısı 4 milyona yaklaşmış, tarım dışı işsizlik %13.5'a çıkmış, sanayi üretimi %5.7 düşmüş, sanayi kenti Çorum’umuzda bile 133 işçi alımına karşı 5 bin kişi yine Şanlıurfa’da 1000 işçi alımı için 44 bin kişi başvurarak stadyumu doldurmuşlardır Yine AKP hükümetinin açıklamış olduğu enflasyon oranı yüzde 20,30 tamamen algı yönetimi olup çarşı-pazardaki gerçek enflasyon yüzde 60’ları bulmaktadır. Örnek olarak, tavuk eti 1 yılda % 35, kuru soğan % 144, margarin % 46 artmıştır. Salça % 91 zamlanmıştır. Elektrik % 43, doğalgaz % 31, kömür % 42, bebek maması %70, sağlık ürünlerinde ise %79 artış gerçekleşmiştir. Maalesef, emekli ağlıyor, işçi ağlıyor, çiftçi ağlıyor, işsiz ağlıyor. Memleket hep beraber ağlıyor. Peki, kim gülüyor tabi ki saray ve çevresi. Kısaca AKP demek; işsizlik demektir, yolsuzluk demektir, geçim sıkıntısı demektir. Ekilemeyen tarla, satılan fabrikalar demektir. Konkordato, iflas demektir. Atanmayan öğretmen, atanmayan mühendis demektir. Mağdur işçiler demektir, emeklilikte yaşa takılanlar demektir. Ülkemizin ekonomik durumu ortada, kriz her geçen gün daha da derinleşiyorken peki krize karşı önlem alması gereken iktidar ne yapıyor? 81 vilayete toplam 1.5 milyon metrekarelik millet bahçeleri kurulması,41 km bisiklet yolu yapımı, büyük opera salonu kurulması, futbol kulüplerinin borcunun kapatılması, faizli krediler kısaca pansuman tedbirler. Buradan çok açık ve net bir şekilde belirtmek istiyorum. Bu sayılanlar güzel birer hizmet olabilir ama asla bunlarla ekonomi ayağa kalkmaz. Üretmeyen ekonomi ayağa kalkamaz. Parayı betona gömmekten vazgeçmediğiniz sürece; bu ekonomi, içine girdiği çukurdan çıkamaz. Bütün ekonomiyi millete yazılacak cezalara ve yastık altındaki zor günlere ayrılmış üç kuruşa bağlayanların aslında ekonomide ne kadar başarısız oldukları da ortadadır Siyaseti bir 'şantiye alanı' kendilerini de 'müteahhit' olarak gören siyasilerden bu millet artık bıkmış, usanmıştır. Milli görüşün vakti gelmiştir. Saadet Partisi olarak biz bu millet için birileri rahatsız olsa da hakikatleri söylemeye devam edeceğiz.” (Haber Merkezi)