Vali Necmeddin Kılıç, kent meydanının Çorum’a büyük bir zenginlik katacağını dile getirdi. “Şehir dediğimiz zaman akla nüfus ve kalabalıklar değil, şehrin insanını yan yana getirecek, orada ortak bir kültür oluşmasına zemin hazırlayacak mekânlar gelir” diyen Kılıç, kent unsuru içerisinde meydanın birinci sırada yer aldığını söyledi. Anadolu coğrafyasının medeniyetlerin beşiği olduğunu kaydeden Kılıç, “Çünkü Mısır medeniyeti milattan önce 2. yıla aitken, Anadolu coğrafyasındaki medeniyetlerin başlangıç tarihi milattan önce 3.500’lü yıllara aittir. Anadolu coğrafyasında da Çorum öne çıkar. Medeniyetlerin beşiği olarak Hattilerin ve Hititlerin kurduğu şehir, Çorum’dadır. Dünyada Hattuşaş İstanbul’dan daha fazla tanınmamaktır. Hattuşas’ı derslerinde okumayan Avrupalı ve Uzakdoğulu öğrenci yok gibidir” dedi. Şehir denildiğinde akla nüfus ve kalabalıklar değil, şehrin insanını yan yana getirecek, orada ortak bir kültür oluşmasına zemin hazırlayacak mekânların geldiğini vurgulayan Kılıç, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Mesela eski Roma’da şehirlerin, yerleşimlerin nüfusu değil, bir beldede tiyatro olup olmaması oranın şehir olduğunu belirliyordu. 5 bin nüfuslu yer eğer tiyatrosu varsa şehirdi, 100 bin nüfuslu yer tiyatrosu yoksa şehir değildi. Bugün de yine Avrupa’nın çoğu ülkesinde bir yerleşim yerinin şehir olup olmadığını başka kıstaslar belirler. Günümüze geldiğimizde bence şehirler meydanlarla anılır. Pekin dediğinizde akla Tiananmen, Moskova dediğinizde Kızılmeydan geliyor. Bu meydanlara bir kamu binası o bölgeye vaziyet eder. Bizim kültürümüzün kaynağı Horasan’dır, Buhara’dır. Ben Buhara’yı gezdim, bir görevle gitmiştim. Buhara’da 114 meydan var. Her meydana en az 3 veya 4 üniversite açılıyor. Milattan sonra 700’lü yıllarda kurulmuş. Bizim medeniyetimizde de hükümet binalarının önünde meydanlar var. Mesela Topkapı Sarayı’nın önünde Sultan Ahmet Meydanı vardır. Cumhuriyet döneminde insan hareketlerindeki yoğun artış, ani şehirleşmeler, çok iyi bir şehir planlaması yapmadan şehirlerin oluşmasına sebep oldu. Ama günümüzde artık şehirlere hak ettiği değerin verilmesi lazım. Geldiğim Niğde’de bir mesafe almıştık. Çorum’a baktığımızda civardan gelip geçen herkesin tebrik ettiği bir şehir. Şimdi meydanla birlikte Çorum’a bir zenginlik daha katılıyor. Çorum’da kültürel anlamda mühim ve önemli bir çalışma yapılıyor. Bu gerçekten ehil bir göz tarafından bakıldığında ayakta alkışlanacak bir hadise. Buna değer. Bu çalışmayı yapan benden önceki vali arkadaşlarımıza, belediye başkanımıza ve özellikle il genel meclisine, kimin emeği varsa, bu çorbada kimin tuzu varsa Çorum adına sonsuz teşekkür ediyorum. Özel idaremiz ciddi bir fedakârlık göstermiştir. Kıymetli bir arazi ki, değerini 70 milyon olarak belirlemişlerdi, bunu Çorum’un yarını için rahatlıkla gözlerini kırpmadan oybirliğiyle vermişlerdir. İl Genel Meclisi’ne teşekkür ediyorum. Göğsümüzü kabartan, şehirleşme çizgisinde yarınlara ulaşan önemli bir dönemeçteyiz. Hükümet konağının baktığı bir şehir meydanı dünya konseptine de uygundun. Mevcut hükümet konağını da tarihsel bir hava verip bu meydana yakışır hale getirmeliyiz.” (Taner ŞİMŞEK)