Aşağıdaki yazı İtalyan Dr. Daniele Machini’ye(!) ait. (imiş, öyle not düşülmüş yazının altına. Bana pek öyle gibi gelmedi ama “neyse” deyip, öyle kabul ettim!)

Dr. Machini, “Covid 19 Salgın Hastalığı” ile ilgili yaşadıklarını ve duygularını anlatmış.

O bir kahraman.

Tüm sağlık elemanları gibi.

Bizim sağlıkçılarımız gibi.

Hani askerlikte; “namlunun ucunda” diye bir deyim vardır ya; aynen öyle işte. Tüm sağlık elemanlarımız “namlunun ucunda”; bir başka deyimle; “ölümün eşiğinde” görev yapıyorlar.

Ancak yaptıkları bunca özveriye karşın konuşamıyorlar. Sıkıntılarını dillendiremiyorlar.

Onların adına Dr.Machini konuşmuş! Bir konuşmuş, pir konuşmuş. (O nedenle köşeme taşıdım, bu yazıyı)

Sağlık elemanlarımız, bizim gizli kahramanlarımız.

Ne denli saygı, ne denli ilgi göstersek azdır.

Tanrı, tüm dünya sağlık elemanlarının yardımcısı olsun…

* * *

İşte İtalyan Dr. Machini’nin(!) o yazısı!…

“…Büyük bir trajedi yaşanıyor ülkemizde (İtalya’da)...

Yaşlı hastalar ölmeden önce ağlayarak bize yalvarıyorlar.

Ölmeden önce yakınları ile vedalaşmak istiyorlar ve kamera aracılıyla vedalaşıyorlar..

Komaya girmeden can çekişiyorlar; can çekişirlerken bile her şeyin farkındalar; bilinçlerini yitirmiyorlar…

Genelde karı koca, (çocuklarından ve torunlarından uzakta) aynı gün ölüyor…

Kimse bu hastalığa, “grip benzeri” demesin; çünkü gripten çok ama çok farklı bir hastalık türü bu salgın hastalık.

Grip bu kadar bulaşıcı değildir ve çok nadiren pnomoniye dönüşür..

Oysa bu lanet virüs çok farklı..

İnanılmaz bulaşıcı ve belirli gruplarda, inanılmaz hızlı seyrediyor…

Hastalar, rahatsızlıklarının ilk 4-5 günlük evresini evlerinde geçiriyor.

Ağırlaşınca bize geliyorlar, çünkü artık dayanamıyorlar, boğulma hissine..

Geldiklerinde hemen oksijen takviyesi yapıyoruz çünkü nefes alamıyorlar ve ateşleri çok yüksek oluyor.

Şu aşamada bu lanet virüs için verebileceğimiz ilaç yok gibi bir şey.

Her şey hastanın bünyesine bağlı.

Hastanın hastaneye erken ya da geç gelmesi hiç bir şeyi değiştirmiyor; sonları, genelde aynı son oluyor.

Yaşlılarımız, bu lanet virüsle baş edemiyor. Yaşamsal dirençleri ve fonksiyonları düşük olan hastalarımızı kurtaramıyoruz.

Çok acil yeni yataklara ihtiyacımız var.

Akın akın hasta geliyor.

(…)

Her ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de yaşlı insan sayımız çok.

65 yaş üstü insanlarımızın, neredeyse tümünün kronik hastalıkları var. Diyabetinden tutun, zatürreesine; yüksek tansiyonundan tutun şekerine kadar pek çok kronik hastalıkları var yaşlılarımızın.

Ve ne acıdır ki, bu tür rahatsızlıklar artık gençlerimizde de var.

Hastanelerimizde; cerrahlarımız, ortopedi uzmanlarımız, kadın doğumcularımız, göz ya da cildiyecilerimiz artık görev yapamaz oldu.

Doktorlarımızın hepsi korona virüs savaşçısı oldu. Tüm bölümlerimiz, tüm birimlerimiz bu hastalıkla savaşıyor..

Hastalar saat başı çoğalıyor...

Test sonuçları arka arkaya geliyor...

Pozitif.

Pozitif...

Pozitif..

Bütün hastaların evrakları üzerinde aynı şikayetler yazılı..

Yüksek ateş...Nefes darlığı..Öksürük..Boğulma hissi...

Çoğu yoğun bakımda...

Bazıları oksijen maskeleri altında bile zor nefes alıyor.

Yoğun bakım üniteleri doldu, taştı; yenilerini açmak zorunda kaldık.

Oksijen makineleri altından değerli oldu..

Artık hastane(lerimiz)de ameliyatlar yapılmıyor. Ameliyathaneler de yoğun bakıma dönüştürüldü...

Lütfen söyleyin; hangi grip böyle bir trajediye sebep olur ki?

Bu durum, bu madalyonun bir yüzü.

Bu madalyonun bir de diğer yüzü var.

O da biz sağlık personelinin ruh hali…

Ben kendi payıma olan bitene inanamıyorum… Her şey o kadar çabuk gelişti ve gelişiyor ki..

Hepimiz çok yorgunuz…

Buna karşın hepimiz de dur durak bilmeden çalışıyoruz.

Hepimiz de gece yarılarına kadar hastanedeyiz.

Doktorlarımız hemşire gibi çalışıyor.

Ben bir doktor olarak, 2 haftadan beri evime gidemiyorum… Ailem için de korkuyor ve endişeleniyorum..

Evime o lanet virüsü taşımaktan; yaşlılarıma bu hastalığı bulaştırmaktan korkuyorum. O nedenle de evime gitmiyor, hastanemde yatıyor, kalkıyorum.

Çocuklarımla da kamera aracılığıyla görüşüyorum.

Çocuklarımın ara sıra fotoğraflarına bakıyor, ağlıyorum..

Bizim suçumuz yok..Sizin de yok…

Bize bu hastalığın, bu denli tehlikeli olduğunu söylemeyenler suçlu..

Bizden, sizden, hepimizden sakladılar…

Basit bir grip gibi lanse ettiler bize de, size de..

Oysa durum çok farklıydı.

Önlem almadılar.

Aldıklarında da çok geç kalınmıştı.

Acil bir durum olmadığı takdirde; lütfen evlerinizden çıkmayın..

Marketler gitmeyin ya da ille de gidecekseniz; marketlerin tenha olduğu saatlerde gidin.

Basit maskeler kullanın.

(…)

Mesleğimiz gereği bizim evlerimizde kalma seçeneğimiz yok..

Son günlerde hiç alışık olmadığımız işler yapıyoruz…

Ama yapmak zorundayız... Çünkü bizim görevimiz insanları kurtarmak...

(…)

Biz doktorlar sürekli risk altındayız…

Eskiden de öyleydik… Hastanın AIDS’li ya da hepatitli olup olmadığını bilmeden kan testlerini yapıyorduk.. O testleri yaparken de; o iğneler, bazen bizim elimize de batıyordu..

Korkuyorduk..

Acaba bulaştı mı diye, bu kez kendimize de testler yapıyorduk… Sonra da mide bulantılarına sebep olan ilaçlar almak zorunda kalıyorduk.

Ve dahası, her üzüntümüzü de evlerimize taşımak zorunda kalıyorduk.

Ama bugün yaşadığımız olaylarla, o günleri kıyaslayınca; o günleri arar olduk.

Bugünlerde, her tür duygusallıklarımızdan arınarak görev yapıyoruz.

Tüm olaylara insanca yaklaşıyor, tüm hastalarımıza insanca davranıyoruz.

Şimdi bize KAHRAMAN diyorlar.

Oysa daha yakın zamana kadar olur olmaz her bir olayda ve her bir konuda bizi suçluyorlardı.

Yarın her şey geçtikten sonra, tüm yaptıklarımız da unutulacak; pek çok şeyin unutulduğu gibi.

Şimdi hep birlikte düşünelim

Biz doktorlar hastalarımızın yaşamlarına dokunuyor; onları yaşatmaya çalışıyoruz..

Lütfen epidemiden (salgın) uzak olsanız bile kendinize dikkat edin..

Kalabalık yerlerden uzak durun...Sinemaya, müzeye, sportif ve sosyal etkinliklere gitmeyin..

Ve yaşlı insanlara ACIYIN lütfen...

ONLARIN HAYATI (bizden ziyade) SİZİN ELİNİZDE...

Şunu bilin ki, siz bizden çok daha fazla insanın hayatına dokunuyorsunuz.

Italya Bergamo

Humanitas Gavatseni Hastanesi

Dr. Daniele Machini