“Düzenleme hangi odakla ve nasıl bir üslupla yapılıyor? Düzenlemeyi yapan idarenin hak ve özgürlükler karnesi nasıl? Neyin yalan olduğuna kim karar verecek? Dezenformasyon olduğunu değerlendiren bir haberi paylaşanların durumu ne olacak?” sorularını yönelten Vargeloğlu, “Dezenformasyonla yalan haberlerle mücadele sosyal medyayı baskılama için bir vesile olarak kullanılmamalıdır” diyerek şu değerlendirmeyi yaptı: “Çözüm olarak; tüm paydaşları kapsayan katılımcı bir süreç işletilmeli. Evrensel standartlarda düzenlemeler yapılmalı. Sosyal medya okuryazarlığı yükseltilmeli ve sosyal medya üzerindeki baskılar kaldırılmalıdır. Bir tarafta İletişim Başkanlığı diğer tarafta Radyo Televizyon Üst Kurulu iktidarın elinde, muhalefetin tepesinde sopa gibi kullanıldığı bir ortamda bir de sosyal medya düzenlemesi muhalefeti susturmak için bir araç olarak kullanılacaktır.” (Haber Merkezi)