Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'ye (Türkşeker) ait olan ve aralarında Çorum Şeker Fabrikası’nın da bulunduğu 14 fabrikanın özelleştirilmesi sürecinin devam ettiğini dile getiren Sefer Kahraman, 192 milyon Dolarlık şeker pancarı kotası bulunan Çorum Şeker Fabrikası’nın önceki gün 528 milyon TL’ye Safi Katı Yakıt Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından satın alındığını hatırlattı. Türkşeker’e ait Bor, Kırşehir, Çorum ve Yozgat Sorgun Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmelerinin yapılmasının ardından bir basın toplantısı düzenleyen Sefer Kahraman, bu fabrikaların kamuoyuna açıklandığı gibi rekor fiyatlara değil, Dolar bazında 2011 yılından bile daha düşük fiyata satıldığını kaydetti. Bu görüşünü Çorum Şeker Fabrikası’nın kota değerinin 194 milyon dolar olarak hesaplandığını belirterek satış fiyatının ise 132 milyon Dolar civarında kaldığını anlatan Kahraman, sadece Çorum Şeker Fabrikası’nın bile 62 milyon dolar daha ucuza satıldığını, buna fabrikadaki makine tezhizat ile arazisinin dahil olmadığını kaydetti. Şeker fabrikalarının hepsinin satışından 1.5 ile 1.8 milyar dolar bir gelir beklendiğini, sadece devletin 2010-2016 tarihleri arasında canlı hayvan ithalatına bile 4.4 milyar dolar para harcandığını söyleyen Kahraman, “Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusu uzun yıllardır devam ediyor. 2006 ve 2008 yılında yapılan özelleştirmeler girişimlerimiz sonucu yargıdan dönmüştü. 2011 yılında yapılan ihale ise Cumhurbaşkanımız dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından iptal edilmişti. Biz hukuka ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a inanıyoruz. Cumhurbaşkanımızın bu satışlar tamamlandığında kamu yararının olmadığını görerek iptal edecektir. Zira önceki gün yapılan Çorum ve Yozgat Şeker Fabrikaları’nın satışından bile devletin 110 milyon liralık kaybı bulunmaktadır. Cumhurbaşkanımızın bu satışları iptal edeceğine inanıyoruz. Hukuki süreç de devam edecektir. Gelişmelere göre ileride yeniden değerlendirme yapabiliriz” dedi. Şeker fabrikalarının satış sürecinin başlamasından beri vatandaşların olumlu desteklerini aldıklarını ve bu ilginin kendilerini memnun ettiğini söyleyen Kahraman, bunun yanında bazı insanların özellikle sosyal medyada ‘şeker fabrikaları zarar ediyor’, ‘burada çalışanlar çok maaş alıyor’ gibi yanlış bilgilere sahip olduğunu, ilimizde istihdam ve katma değer olarak en önemli sanayi kuruluşu olan şeker fabrikasının özelleştirilmesinin kimseye yarar getirmeyeceğini bildirdi. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde yapılması gereken şeyin yerel aktörlerin alımını sağlamak olması gerektiğini, ayrıca çiftçiyi yeniden şeker pancarı üretimine yönlendirmek gerektiğini ifade eden Şeker-İş Şube Başkanı Kahraman, NBŞ kotasının düşürüldüğünü, ancak bunun denetimini yapacak bir kurumun bulunmadığını, bu fabrikaların 5 yıl sonra kapanmayacağının garantisini kimsenin veremeyeceğini, fabrikaların yeni döneme hazırlanması gerekirken özelleştirme nedeni ile işçinin boş oturduğunu dile getirdi. Şeker İş Şube Başkanı Sefer Kahraman, sözlerine şöyle devam etti: “Şimdi devlet yetkilileri ilgili bakanlar her sorulan soruya işçi zarar görmeyecek, fabrikalar 5 yıl çalışacak diye cevap veriyorlar. İşçinin zarar görüp görmeyeceğini geçtik. Peki 5 yıl sonra ne olacak. 5 yıl sonra çiftçi pancar ekmeyecek mi? Türkiye şeker üretmeyecek mi? 5 yıl sonra şekerli ürünler tezgahlardan mı kalkacak? 5 yıl sonra ne olacak yani. 5 yıl 5 yıl. Böyle muğlak cümlelerle halkta bir algı yaratıyorlar. Biz bir şey söylüyorsak altını çiziyorsak boş değildir. Bugüne kadar ne söylediysek çıktı. 2008 ve 2011’de dediklerimiz çıktı. Bizim yanlış olarak söylediklerimizin hepsi yanlış olarak çıktı. Onun için şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle ilgili bu sürecin lütfen bunu hiçbir siyasi şeye çekmeyelim. Şeker fabrikaları siyaset üstü kuruluşlardır. Bizim evimiz yanmaktadır. Bizim yanan evimize kim bir kova su serperse onlarla beraber olur ve teşekkür ederiz. Dolayısıyla biz olaylara böyle bakıyoruz. Buradan kamuoyuna ve çalışanlara pancar çiftçisine köylüsüne bu sürecin daha çok su kaldıracağını, hukuki açıdan tekrar gözden geçirileceğini ve en önemlisi Sayın Cumhurbaşkanının bu satışların kamu yararı gözetmeyeceğinden dolayı bu işi iptal edeceğine inanıyoruz. Bundan sonra da biz gayet serinkanlı şekilde süreci devam ettirmeye çalışacağız” (Volkan SINAYUÇ)