Saat Kulesi Meydanı’nda düzenlenen mitingde Çorumlulara seslenen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Mansur Yavaş, “Korkutarak oy istemeye devam ediyorlar. Ülke mülteci deposu oldu. Sınırlarımız delik deşik, halen görüyoruz giren çıkan belli değil. Ve uyuşturucu 10 yaşa kadar inmiş. Öğrenciler okuyor ama işe giremiyor. Ev sahibi-kiracı birbirine giriyor. İnsanlar kredi kartlarını ödeyemiyor ve bu şekilde maalesef artık hükümet kontrolü elinden kaçırdı.
Gençlere internet vereceğiz diyorlar. Ne zaman vereceklermiş, ayın 15’inden sonra. Ben 40 bin öğrenciye pandemi döneminin tamamında internet verdim. Siz vaat makamında değilsiniz, icra makamındasınız. Bir kararnameye bakar bu öğrencilere internet vermek” dedi.
“BİR ÜLKENİN ZENGİNLİĞİ PASAPORTUNUN DEĞERİYLE ÖLÇÜLÜR”
Konuşmasının devamında “İHA’lar, SİHA’lar gerçekten göğsümüzü kabartıyor” diyen Yavaş, şunları söyedi:
“İHA’ların yapımı 90’lı yıllarda başladı. Gemilerin yapıldığı tersane 72’de yapıldı. O günden bugüne kimse bunların reklamını yapmadı, bir sonraki hükümete devretti. Geliştire geliştire devam etti. Elbette bu hükümetten sonra gelenler çok daha iyisini yapacaklardır. Siz bunları sanki kendi babanızın parasıyla yapmış gibi konuşuyorsunuz. Onların hepsinde sizlerin verdiği vergiler var.
Keşke ‘en iyi silahları yaptık ama halkımızı da aç koymadık’ diyebilseler. Başkanlık sistemine geçildiğinde kişi başına gelir 25 bin dolar olacak dediler, 7 bin doları bile bulamadılar. Halkınızı zengin etmediğiniz sürece bunların hepsi maalesef boş. Bir ülke pasaportunun değeriyle ölçülür.”
“MÜSLÜMAN YALAN SÖYLEMEZ”
“Müslüman yalan söylemez. Kötülük yapmaz. Hakaret etmez. Kibirli dil Müslüman’ın en büyük düşmanıdır. Kendileri gibi düşünmeyenleri terörle işbirliği yapmakla itham ediyorlar. Soylu değil miydi dağda kala kala hepsini hallettik, 85 terörist kaldı diyen. Ne oldu da 65 milyon seçmenin 35-40 milyonunu terörizmle işbirliğiyle suçluyorsunuz. Siz 2002’de sıfır terörle hükümeti aldınız. 21 yılda bitiremediyseniz tümüyle sizin kabahatiniz.” (Nurdan AKBAŞ)
