Söz konusu etkinlik, geçtiğimiz Cumartesi günü Hacı Bektaş Veli Vakfı binasında gerçekleştirildi. Deyişlerin okunduğu, semahların dönüldüğü, şiirlerin okunduğu etkinlikte, hep birlikte aşure çorbası ve lokma yenildi. Aşure Günü’ne Vali Yardımcısı Azmi Yeşil, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Abdurrahman Başbuğ, Emniyet Müdürü Murat Kolcu, Emniyet Müdür Yardımcısı Bahadır Taşkesti, CHP İl Başkanı Hasan Suvacı, CHP Merkez İlçe Başkanı Ali Rıza Suludere, CHP’li Belediye ve İl Genel Meclisi üyeleri, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Firdevs Yalçın ve Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Gülhan Eke, HDP İl Başkanı Ümit Küçükbayatlı, Emek Partisi İl Başkanı Cafer Gökmen ve Merkez İlçe Başkanı Feyzullah Aygün, Eğitim-Sen Şube Başkanı Mustafa Gül, ADD Başkanı Uğur Demirer, çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi, dedeler ve vatandaşlar katıldı. Etkinlikte ilk olarak deyişler okundu ve semah dönüldü. Saygı duruşu ile başlayan etkinlikte konuşan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Çorum Şubesi Başkanı Nurettin Aksoy, “Yılda bir defa matem ayı Muharrem’de oruçlarımızı yerine getiririz sonra da lokmalarımızı yaparız” dedi. “Aleviler olarak yolumuz, erkânımız İmam Hüseyin’in yoludur” diyen Aksoy, Kerbela’da yaşanan zalim ile mazlum arasındaki savaşın acısını yüreklerinde hissettiklerini söyledi. Kerbela’nın Aleviler için en büyük acı olduğunu kaydederek, “Bu acılar aynı zamanda karanlık ve aydınlığın savaşıdır. Yapılan savaşlar sonunda kazanan mazlumlar olmuştur” diye konuşan Aksoy, yeni acıların yaşanmaması temennisinde bulundu. “İMAM HÜSEYİN’İN İZİNDEYİZ” Aksoy’un ardından bir konuşma yapan Av. Sadık Eral ise Kerbela’nın mazlumlarla zalimlerin karşı karşıya geldiği ne kutsal topraklardan birisi olduğunu söyledi. Eral, “Bütün zalimlere ve diktatörlere adını veren bir kişi vardır Kerbela’da; onun adı Yezit’tir. Bunun karşısında Kerbela’da inanmış, adanmış yüce bir insan vardır. O insan İslam Peygamberi Hz. Muhammet’in torunudur. Allah’ın aslanı Hz. Ali’nin oğludur. Onun adı da İmam Hüseyin’dir” diyerek, Muaviye ve Yezit’in iktidar uğruna her şeyi yok saydığını söyledi. İmam Hüseyin’in zalimlerin ve diktatörlerin karşısına mazlumlar adına direnmeyi seçtiğini kaydeden Eral, “Onun içindir ki Alevi toplumu bin yıldır İmam Hüseyin adına gözyaşı döker” dedi. Aşurenin aslında Aleviliği anlattığını belirten Eral, “Aşurenin içerisinde 12 farklı malzeme vardır Onun için aleviler dil, din, ırk, mezhep ayrımı yapmaz. O nedenle alevilerde kırklar vardır, ırklar yoktur. Barış vardır, savaş yoktur. Günümüzde artık İmam Ali’yi, İmam Hüseyin’i sevmek yetmiyor. Bunları sevmenin yanısıra İmam Hüseyin’in Yezit karşısında baş eğmez mücadelesini örnek alarak, diktatörlere, zalimlere karşı mücadele etmek gerekiyor” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Dede Nurettin Aksoy’un Aşure duasını okuması ile birlikte aşure ve lokma ikramlarının dağıtımına başlandı. Kazanlar dolusu aşurenin katılımcılara ikram edilmesiyle devam eden etkinlik, birlik ve beraberlik görüntülerine sahne oldu. Akşam saatlerinde ise Vakıf binasında cem töreni yapıldı. (Taner ŞİMŞEK)