Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Tarım Orkam-Sen Çorum İl Temsilciliği, yaklaşan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) öncesinde taleplerini kamuoyuna duyurmak amacıyla Çorum Tarım ve Orman İl Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması düzenledi.
Açıklamaya, KESK Çorum Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Eğitim Sen Şube Başkanı Kenan Sırma, Eğitim-Sen Yönetim Kurulu üyesi Sezgin Kundukan, Tüm Bel-Sen Şube Başkanı Nevzat Veldet de destek verdi.
Tarım Orkam-Sen Çorum İl Temsilcisi Dilek Tahtasız, açıklamasında kamu emekçilerinin yıllardır sahte müzakerelerle oyalandığını vurgulayarak, “Toplu sözleşme adı altında yürütülen bu sistemde 14 yıldır kaybeden hep kamu emekçileri oldu. Gerçek bir toplu pazarlık masası kurulmadan bu düzenin değişmesi mümkün değil” dedi.
“PROGRAMLAR DEĞİŞİYOR, SONUÇ DEĞİŞMİYOR”
İktidarın yıllar boyunca farklı isimlerle sunduğu ekonomi programlarının özünde aynı olduğunu belirten Tahtasız, “Derviş Programı, Nas Programı, şimdi de Şimşek Programı… Hepsi sermayenin çıkarlarını koruyor. Emekçiye düşense yoksulluk ve güvencesizlik oluyor” ifadelerini kullandı.
TARIM VE ORMANCILIK EMEKÇİLERİ İÇİN ÖZEL TALEPLER
Maaş artışlarının emekliliğe yansıtılması, teknik personel için ek göstergelerin yükseltilmesi, fazla mesai ücretlerinin artırılması, kreş, lojman ve ulaşım desteği gibi sosyal hakların iyileştirilmesini talep ettiklerini kaydeden Tahtasız, ayrıca veteriner hekimlerin sağlık sınıfı haklarından yararlanması, kadın emekçilere yönelik pozitif ayrımcılık, görevde yükselmede liyakat, sözleşmeli personele kadro verilmesi gibi birçok somut taleplerinin bulunduğunu bildirdi.
“KADINLARIN TEMSİLİYETİ VE HAKLARI
GÜVENCE ALTINA ALINMALI”
TİS sürecinde kadınların taleplerinin ayrıca ele alınmasını isteyen Tahtasız, “Kadınlar 8 Mart’ta izinli sayılmalı, yıllık mazeret izin hakları genişletilmeli, yönetim kademelerinde eşit temsiliyet sağlanmalı” dedi.
“SEFALET SÖZLEŞMELERİNİ TANIMIYORUZ”
KESK olarak masa başında imzalanan "satış sözleşmelerine" karşı mücadele ettiklerini belirten Dilek Tahtasız, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Bu garabet sistem sürdükçe çözüm mümkün değil. Bu nedenle TİS sürecini yalnızca bir sözleşme değil, sınıfsal bir mücadele olarak görüyoruz. Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber, ya hiçbirimiz!”