Umut Radyo’da Meltem Danışman Çınar’la birlikte hazırlayıp sundukları “Çorum Güncesi” programında, Çorum olaylarında yaşamını yitirenlerin ve 15 Temmuz şehitlerinin anıları önünde saygıyla eğildiğini ifade eden Mehmet Yolyapar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her zaman dilimizden düşürmediğimiz toplumsal barış ve kardeşliğin önemini, bu gibi acılarla bir kez daha hatırlıyoruz. Ayrıca, Büyük Atatürk’ün, dinin siyasete alet edilmemesi için gösterdiği çabaları da, 15 Temmuz’larda daha iyi anlıyoruz. Dini örgütlenmelerin devlete sızmaması için herkese büyük görev düşüyor. Aksi halde, dün Fetö ile karşılaştığımız gibi, yarın da benzeri ihanetlerle karşılaşmayacağımızın garantisi yok.” Meltem Danışman Çınar, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Şenol Sunat’ın, Çorum sorunlarını sürekli gündeme taşımasını hatırlatarak, “Çorum, gelmeyen, geciken ve yarım bırakılan yatırımlar şehri” değerlendirmesi ile ilgili görüşünü sordu. Yolyapar, İYİ Parti Milletvekili’nin Çorum’a yakınlığı nedeniyle Çorum vekillerinin alınganlık göstermemeleri gerektiğini belirterek, “Çorum için çaba gösteren herkese sonsuz saygımız var. Kendilerine müteşekkiriz. Çorum milletvekillerimiz de, bu yoldan giderek Çorum’un hak ettiği yatırım ve hizmetleri kazandırmaya çalışmalılar.” dedi. Mehmet Yolyapar, bu konudaki değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Burada güncel bir konuyu ele almak isterim. CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, 60 milyon lira harcanarak yapılan Balıkesir Havalimanı’nın, 10 Şubat’ta açıldığı halde 6 aydan beri uçuşlara açılmamasını TBMM’ye taşıdı. Balıkesir’de hava üssü var, Edremit ilçesinde Koca Seyit Havalimanı var. Yetkililer ‘potansiyeli yok’ diyerek tarifeli uçak seferlerini başlatmıyorlar.” “Komşu Yozgat’a havalimanı yapılıyor. Yozgat’a 15 kilometre mesafede, Sorgun yol ayrımı yakınlarında. Çorum’a uzaklığı da 95 kilometre. Keşif bedeli 233 milyon lira olarak görünüyor, ama çok daha fazlaya malolacağı belli. Yozgat’a yapılan her yatırımı, Çorumlular olarak biz de sevinçle karşılarız, ama burası da ‘potansiyeli yok’ diye kaderine terkedilmeye aday bir tesis gibi görünmüyor mu? “Kütahya Zafer Havalimanı yap-işlet-devret modeliyle yapıldı. Devlet, 2020 yılı için 1 milyon 279 bin yolcu garantisi vermiş. 2019 yolcu toplamı ise sadece 82 bin. Yapım maliyeti 50 milyon euro imiş. Yolcu garantisi olarak 8 yılda şirkete ödenen 40 milyon euro. 2044 yılına kadar 205 milyon euro ödeneceği hesaplanıyormuş ki, bu tamamen bizden, halktan çıkan, çıkacak olan para.” “Trabzon Havalimanı’na 70 kilometre uzaklıktaki Rize’ye, deniz doldurularak devasa bir havalimanı yapılıyor. Ordu-Giresun Havalimanı’ndan sonra deniz doldurularak yapılan ikinci tesis…Keşif bedelini 1 milyar 78 milyon lira olarak okudum. Tabii çok daha yüksek bir rakama malolacak. Rize-Artvin Havalimanı, acaba ne kadar doğru, isabetli bir yatırım?” “Gelelim Çorum’a…1992’de yerel imkânlarla başlatılan Celilkırı mevkiindeki havalimanı inşaatı 1996’da ihale ediliyor. Fiziki gerçekleşme yüzde 24.37 seviyesinde iken ödeneksizlikten duruyor ve 2012’de yatırımdan vazgeçiliyor. Çorum’a 6 km. uzaklıkta, 900 metre rakımda, 30 metre genişliğinde, 2100 metre uzunluğunda bir pist öngörülmüş. Pist uzunluğunun 3 bin metreye, genişliğinin 45 metreye çıkarılması mümkün. Ahmet Ahlatcı da, pistin altına doğalgaz ısıtma sistemi kurmayı taahhüt ediyor. Böylelikle, çevrede buzlanma yüzünden inemeyen tüm uçakların Çorum’a inmeleri mümkün olabilecek. Yine Çorum iş dünyası, terminali, kuleyi yapma sözü veriyor.” “Ama, sıra Çorum’a gelince, kocaman bir hayır! Neden hayır? Çorum üvey evlat da ondan. Biz bunu deyince de alınanlar oluyor. Çorum sanayileşen bir kent. Demiryolu ve havalimanı olsaydı, şimdiye ‘sanayi kenti’ unvanını çoktan alırdı. Çorum’un hak ettiği bu yatırımları daha fazla geciktirmeyin, hakkını verin diyoruz, bir türlü sesimizi duyuramıyoruz. Ama, bu mücadeleyi bırakmayacağız, Çorum’un haklarını alıncaya kadar konuşmaya, yazmaya, istemeye devam edeceğiz.” Meltem Danışman Çınar’ın, gerek ihracatta, gerekse 500 büyük firma sıralamasında Ahlatcı’nın konumunu mikrofona getirmesi üzerine de, Yolyapar şunları söyledi: “Ahlatcı Holding, yalnızca külçe altın ihracatında geçen yıl 1 milyar 283 milyon dolar rakamını yakaladı ve Çorum’u, 1 milyar 541 milyon dolarlık ihracatıyla milyar doları aşan 19 il arasında 15. sıraya taşıdı. Fortune 500’de ise Ahlatcı Kuyumculuk 34.7 milyar liralık cirosuyla 8., Ahlatcı Metal Rafineri ise 26.8 milyarlık satışıyla 12. oldu. İkisinin toplamı 61.5 milyar lira ve devler sıralamasında 4. Çorumlular henüz farkında değil, ama Çorum, Türkiye’nin ve hatta yerkürenin bu bölgesinin altın merkezi olma yolunda.” *** “Çorumlular, Çorum’un potansiyelini artık fark etsinler. Çorum’un dinamizmini kaybetmesine ve giderek emekli kenti olmasına yol açacak olumsuz psikolojiden sıyrılsınlar. Ne yazık ki, yatırımcıları caydıran, mevcutları da fırsat bulduğunda kaçmaya yönelten bir yapı oluştu. Çorum’a bu kötülüğü yapmaya kimsenin hakkı yok. Çorum, sanayileşme sürecini tamamlarsa, tarımsal üretimini yeniden canlandırırsa ve turizm adına sahip olduğu değerleri gereği gibi pazarlayabilirse, her bir Çorumlu’nun ekmeği büyüyecek, yaşam standardı yükselecek, Çorum daha yaşanır bir kent olacak.” Duayen gazeteci Yolyapar, Muharrem İnce’nin CHP’den ayrılıp parti kuracağına ilişkin haberleri hatırlatan Çınar’a, şu değerlendirmeyi yaptı: “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, fevkalade saygın bir kişilik, dürüst, namuslu bir demokrat. Son yerel seçimlerde sağlanan başarının da mimarı oldu. Ama, partinin merkez kadrosunda bir takım yetersizlikler olduğu da bir gerçek. Hatta denilebilir ki, bazı isimler, mevcut pozisyonlarını koruyabilme adına Kılıçdaroğlu’na yapışıyorlar, bazı potansiyel isimleri çevreden uzak tutabilmek için gayret gösteriyorlar. Kurultay’da Muharrem İnce’ye uygun bir yer gösterilmeyişini de bu çerçevede değerlendiriyorum. Ama, alınganlıklarla dağılmanın, bölünüp parçalanmanın hiç vakti değil. Sosyal demokratlar üç parti halinde girdikleri 1994 yerel seçimlerini Tayyip Erdoğan’a, Melih Gökçek’e nasıl altın tepsi içinde sunduklarını akıldan çıkarmamalılar. Zaman, cumhuriyet değerlerine, demokrasiye bağlı milliyetçisi, muhafazakârı, liberaliyle herkese ulaşma, herkesle barışma zamanıdır.” Meltem Çınar’ın, 24 Temmuz Basın Bayramı’ndaki “Basına destek, ama hak edene, işini ciddi yapana” başlıklı yazısını hatırlatarak “gazetecilik” mesleği ile ilgili değerlendirmesini sorması üzerine de Yolyapar, “Türkiye’deki yerel gazeteler içinde ilk 10’dayız. Gerçekten çok çaba harcıyoruz, çok emek veriyoruz ve her türlü özveriye katlanıyoruz. Ama, ülke genelinde öyle gazeteler var ki, gazetecilik adına hiçbir şey yapmadan devletin resmi ilan kaynaklarından geçiniyorlar. Yine dijital medyada da inanılmaz istismar örnekleriyle karşılaşıyoruz. Onun için diyoruz ki, işini ciddi yapanla istismar edip pastadan pay tırtıklayan ayrılsın. Alınan-gücenen olur diye bu büyük haksızlığa parmak basmayalım mı? Gerçek gazeteciler, emekçiler başımızın üzerine, ama hiçbir vasfı olmayanları bu devlet de, bu toplum da sırtında taşımamalı.” şeklinde konuştu. (Haber Merkezi)