“Çorum Dostu” Ekonomist Prof.Dr. Kenan Mortan’ın 24 Haziran Cuma günü Teknokent’te iş insanlarıyla söyleşisinin ardından, 25 Haziran Cumartesi günümüzü de, birlikte Hattuşa ve Alacahöyük’ü gezmeye ayırdık. Yine, Alapala Holding Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Alapala’nın organizasyonu çerçevesinde… Prof.Mortan ve eşi Monelle Mortan ile İsmail Alapala’nın yer aldığı küçük grubumuza, Hattuşa kazı ekibinde de görev alan Hacettepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nün yeni mezunu, Çorumlu genç arkeolog Gizem Arslan rehberlik etti. * Yalnız bu topraklar için değil, uygarlık tarihi için de, insanlık için de büyük değer ifade eden bu paha biçilmez antik kentleri, biz, dışarıdan gelen konuklarımızla, her yıl birkaç kez geziyoruz zaten. Ve her gezişimizde, ilk kez geziyormuş gibi heyecan duyuyoruz. Bıkmadan, usanmadan, yorulmadan… Ve her defasında da bildiklerimize yeni bilgiler katıyoruz. Buralara “birkaç taştan ibaret” diye bakan hemşehrilerim de, kendilerini vererek ve günümüzden 3.500 yıl öncesinin yaşanmışlıklarını gözlerinde canlandırarak örenyerlerini, müzeleri bir kez daha gezseler, eminim ki, benim gibi “Hitit uygarlığının tutkunu” olacaklar… Zira, bu topraklarda zamanının en büyük imparatorluklarından birini kurup uygarlık tarihine adını yazdırmış olan Hititler, şimdi sahibi olduğumuz ve sonsuza kadar da sahibi olacağımız emsalsiz tarih hazinelerini bize bırakıp, daha doğrusu emanet edip tarih sahnesinden çekilmişler. Ey Çorumlular! Bu hazineler bizim. Paha biçilmez hazinelerin üzerinde oturup bunların kazandırabileceği zenginliklerden istifade etmemek, gerçekten akıl işi değil. * Çorum, Hitit uygarlığının başkenti Hattuşa’sı, Alacahöyük ve Şapinuva’sı ile dünyanın en önemli kültür turizmi merkezlerinden biri olma şansını avuçlarının içinde tutuyor. Bıkmadan binlerce kez tekrar edebilirim ki; Hititler, üç konuda dünyanın “ilk”lerini temsil ediyor: Mısırlılarla imzalanan Kadeş Barış Antlaşması, insanlık tarihinin ilk yazılı barış antlaşması. Dolayısıyla Çorum, dünyada “Barış Kenti” unvanını en fazla hak eden kentlerin başında geliyor. Kadeş Barış Antlaşması’nda Hitit Kraliçesi Puduhepa’nın mührü de yer aldığı için, bu aynı zamanda, kadın-erkek eşitliğinin ilk tarihsel belgesi. Öyle olunca Çorum, kadın haklarının da başkenti. Bir de, Hititler “bin tanrılı halk” diye bilinir. Zira, ele geçirdikleri kentlerin tanrılarını dışlamamışlar, Büyük Mabet’te onlara da yer vermişler. İşte size “inançlara saygının anavatanı”…Hatta denilebilir ki, “laikliğin anavatanı”… Çorum’u, bu değerler üzerine bina etmek; barışın, kadın haklarına ve inançlara saygının örnek kenti haline getirmek Çorumluların elinde. Sonuçta varacağımız yer; sanayi kenti, barış kenti, kültür ve sanat kenti, turizm kenti Çorum…Daha yaşanır bir Çorum… * Kenan Mortan hocamızla yaptığımız tarih yolculuğunda merakım, kendisinin de benim heyecanıma katılıp katılmayacağı idi. Zira, yolculuğun başında, daha önceki gezilerinden farklı olarak, bu kez Hitit uygarlığı hakkında bütüncül bir değerlendirme yapmaya çalışacağını söylemişti. O sayede ben de, en uzun ve ayrıntılı Hattuşa gezimi yapmış oldum. Bilim insanı ciddiyetiyle, her noktayı, her ayrıntıyı sonuna kadar irdeliyordu. Bir büyük uygarlığın izini sürüyordu. * İsmail Alapala dostumla, Hitit uygarlığının önemi ve “üç insanlık değeri” konusunda zaten aynı fikirdeyiz. Kenan Mortan Hoca da, buluntuları, tanıtım yazılarını -deyim yerindeyse- didik didik ederek, bizim tezlerimizin ipuçlarına ulaştı. Gencecik rehberimiz Gizem Arslan da, Hoca’nın meraklı sorularını yanıtlamakta son derece başarılı oldu. * Sonuç: Çorum, bir yandan “sanayi kenti” olurken, diğer yandan da “kültür-sanat ve turizm kenti” olma şansını, barış adına gerçekten “dünyanın merkezi” olma fırsatını elinde tutuyor. Yine Alapala dostumuzun ifadesiyle, geriye “birlik ve beraberlik içinde, ortak paydada buluşarak bu hedeflere doğru yürüyüşe geçmek” kalıyor. Zaman o zaman. Gizem Arslan’ın rehberliğinde Büyük Mabet’te… Prof. Mortan, yeni mezun arkeolog Gizem Arslan’ı soru yağmuruna tutuyor…Yer Arslanlı Kapı… Poternden geçtikten sonra, Mısır piramitlerine benzer yapının önünde bilgilenme… Yazılıkaya’da… Alacahöyük anısı…