Yer Bilimcisi Ali Mehmet Celâl Şengör Hoca (d. 24 Mart 1955, İstanbul) ilginç bir bilim insanıdır.

Sadece bilim insanı değil aynı zamanda, halk adamıdır.

Kendi gülmez ama güldürür...

İlginç demeçleri, ilginç benzetmeleri vardır.

Bugün o demeçlerinden, o anlatımlarından birini paylaşacağım sizlerle…

“Prezervatifler negatif evrime yol açtı. Akıllı insanlar doğum kontrolü yaptığı için, giderek azalırken, aptallar kontrolsüz bir şekilde çoğaldı!...

Hep söylüyorum. ‘Artık okullarımızda zorunlu olarak ‘DÜN' dersi verilmeliyiz; çünkü çabuk unutuyoruz.

100 yıl önce ‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz’ diyen bir anlayıştan "giderlerse gitsinler" diyen bir anlayışla karşı karşıyayız.

… …

Öyle bir hale geldik / getirildik ki; birileri emlak zengini iken bir diğeri yokluktan kendini asarak intihar ediyor.

Birileri bir bebeğe doğar doğmaz tektaş yüzük alıp takıyor; bir diğerleri çocuğuna mama bulamıyor.

Günde 2 saat çalışan imam, 8 Bin TL alırken, 12 saat çalışan işçi 6 Bin TL alıyor.

Buna Tanrı’nın sınavı diyebilir misiniz; diyemezsiniz.

Bu Tanrı’nın sınavı değil, düpedüz kulun adaletsizliğidir.”

* * *

“…Yarısı çöl olan İsrail, dünyaya tohum satsın. Tarım ülkesiyim diye geçinen Türkiye, İsrail'den 174 Milyon dolara 45 ton tohum alsın!

Olacak şey mi bu?

Ulu Önderimiz bu ülkeye 814.500 km kare toprak bıraktı.

Bu ülkenin nankör insanı, Atatürk'ü sevmiyor, bu toprağın üzerine 2 köprü yapana tapıyor.

Biz de bu insanlara tarih anlatıyoruz!

Hayal dünyasında yaşıyor, ülkemiz insanı.

Ne seçmeyi biliyor ne seçilmeyi.

Ne iyiyi biliyor ne kötüyü.

Ne çıkarının ne olduğunu biliyor ne çıkarının nerede başladığını.

Şu Avrupa’ya ihraç ettiklerimize bakın.

* Doktor

* Hemşire

* Yazılımcı

* Mühendis

* Öğretmen

Ya Avrupa'dan ithal ettiklerimiz:

* Çöp

Sadece ve sadece ÇÖP…

* * *

Her fırsatta dillendiriyorum.

‘Eğitim, eğitim, eğitim…’ diyorum.

Neyle olur eğitim?

Öğretmenle.

Yeterli öğretmen yok ki

Bim’de, A101'de, Şok Market'te Millî Eğitim Bakanlığı'ndan daha fazla öğretmen çalışıyor!

… …

Bir zamanlar köy enstitülerimiz vardı.

Köy enstitüleri kapatılmayıp, devam etseydi; bugün biz de uzayda cirit atan ülkeler arasında olurduk.

Niye kapatıldı Köy Enstitüleri?

Çünkü köy çocukları, şeyh bozuntularına mürit, ağa bozuntularına ırgat, siyasetçi bozuntularına gönüllerindeki gibi seçmen, cehalete köle olmuyorlardı.

* * *

Şu halimize bir bakın hele!

Koskoca ülkemiz Araplar için darphane, Bulgarlar için AVM, Suriyeliler için doğumhane, Bizim için de tımarhane oldu!

Ne günlere kaldık ne günlere…”