Yerli otomobilin tanıtımı gerçekleştirilen SUV ve Sedan modelleri hemen herkes tarafından beğenilirken, bu devasa sanayi atılımı, tüm ülkede büyük bir gurur ve heyecan dalgası yarattı. İktidar mensupları ve yandaşları kadar muhalefetin de bu gelişmeyi coşkuyla karşılaması, tam anlamıyla “milli birlik” tablosu oluşturdu. Gazeteniz ÇORUM HABER, Volkswagen’in Türkiye yatırımı ile ilgili olarak, en uygun yerin Çorum olduğunu ısrarla savunmuş, ama Alman firması, “Marmara bölgesinde yığılmış olan otomotiv sektörünü Anadolu’nun içlerine çekme” tezimizi dikkate almayıp, kolay yolu tercih etmiş ve Ege’yi seçmişti. Sürekli ifade ettiğimiz üzere, Çorum “dünyanın merkezi” konumu yanında, kuzey-güney ve doğu-batı akslarının kesişme noktası olarak, en doğru “lokasyon” özelliğini taşıyor. Kaldı ki, bölgenin ilk sanayileşme hamlesini başlatmış kenti Çorum, girişimci ruhuna, sanayi altyapısına ve yatırım iklimine sahip. Bu bakımdan, yerli ve milli otomobilin ikinci üretim sahası olarak Çorum’un seçilmesi, akıl ve mantığın gereği, “Anadolu Kalkınması”nın en temel yönelimlerinden biridir. Türkiye’nin milli kuruluşu, Alman firması gibi kolay ve hazırı seçmek yerine, daha stratejik bir karar vermek durumundadır ve Çorum da, bu yolda her türlü kolaylığı göstermeye hazırdır. 2020’ye girerken, Çorum adına bir büyük hedefi daha önümüze koyalım. Havalimanı, demiryolu projesinin hızlandırılması gibi çok önemli altyapı taleplerimizin yanına, “Anadolu’nun Otomotiv Merkezi Çorum” sloganını da iri puntolarla yazalım. Sanayi kenti “Büyük Çorum” hedefine önce kendimiz inanalım, sonra da Ankara’yı ikna edelim. Ben şahsen, 2020 ve devam edecek yıllar boyunca bunu dilimden düşürmeyeceğim.