Uslu, “Türkiye’yi mecalsizleştirmek, bölüp parçalamak istiyorlar. Bir taraftan FETÖ terör örgütü, bir taraftan PKK terör örgütü, bir taraftan da YPG/PYD ve DAEŞ terör örgütü. Bunlar taşeron örgütler olarak bölgeye yönelik kimi hassasiyetleri olan çeşitli uluslararası mekanizmaların ve ülkelerin çıkarlarına hizmet ediyorlar. Bu besbelli. Teröre karşı çıkmak yetmez terörden beslenen kim varsa onlara da karşı çıkmak gerekir. Bu tür kriz ve kaoslardan beslenenler varsa onlara karşı tavır almak ve krizlerden çözüm çıkartmak teröre karşı en etkili yöntemdir. Nitekim Cumhurbaşkanlığı seçimleri, 17-25 Aralık Darbe girişimi ve son olarak 15 Temmuz olaylarında olduğu gibi buralardan bir reform çıkartmak ve Türkiye’yi yeniden yapılandırmak gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kriz ve kaoslara teslim olmak yerine halka seçtirmek sureti ile bir ileri adım attık ve düğümü halka çözdürdük. 17-25 Aralık’tan sonra çeşitli düzenlemeler yaptık. İç Güvenlik Yasası bunlardan bir tanesidir. Yine reformlar yaptık. 15 Temmuz ruhunu bütün partilerin işbirliği ile geliştirdik” dedi. <br /> Bölgede küresel güçlerin sert rekabetlerinin söz konusu olduğunu, “elbirliği ile çözüme gidelim” diyen bir Türkiye’nin bulunduğunu kaydeden Uslu, konuşmasında şunları söyledi:<br /> “Çözüm söz konusu olunca da geri çekilen de maalesef küresel güçler oluyor. Türkiye kendi imkanları, gücü ve dayanışmasıyla sorunlarını çözecek yegâne ülkedir. Bizim dostumuzun yine kendimiz olduğunu görmüş durumdayız. Sosyal medyada yer alan bazı iletilerin hesaplarına ulaşılmalı ve gereği yapılmalıdır. Burada bir tehdit var. Demek oluyor ki, teröre karşı çıkanlar, teröre karşı Türkiye’yi savunanlar, milletin, demokrasinin yanında yer alanlar herkes tehdit edilmek suretiyle korkutulmak, sindirilmek isteniyor. Bu noktada dayanışmamızı daha fazla artırmamız gerekmektedir. Saldırı güvenlik güçleri ile terör örgütü arasında mı? Gerçekleşmiştir. Yoksa konvoy tesadüfen oradan geçmektedir? Ya da Sn. Kılıçdaroğlu ve konvoyunun oradan geçeceği haberi kime nasıl ulaşmıştır? İstihbaratı kimden aldılar? Telsiz mi dinlediler? Jandarma ya da poliste herhangi bir şekilde köstebek mi var? Bu konularda İçişleri Bakanlığı’nın süratli bir şekilde araştırma yapıp kamuoyunu aydınlatacaklarına inanıyorum.” dedi. (Haber Merkezi)