“Piyasa aktörleri” ya da “oyuncuları” tanımı, daha çok finansal piyasalar için kullanılır, ama ben, esnafından tüccarına, sanayicisinden işadamına ve iş dünyasının içinde yer alan serbest meslek erbabına kadar üretim ve pazarlamaya katılan tüm unsurları bu tanımın içinde sayıyorum. Ve en son söyleyeceğimi en baştan, başlıkta ifade ediyorum. Ülke ekonomisinin sıkıntılı bir süreçten geçtiği tartışma götürmez bir gerçek. Ekonomi dünyasında hiç kimse de ağzını açıp konuşamıyor; her yanda kaygılı bir bekleyiş hakim. Oysa, “korkunun ecele faydası yok” deyişinde olduğu gibi, kaygıyla “ne olacak” diye beklemenin de, kişi ya da firma bazında olsun, ekonominin geneli açısından olsun, hiçbir faydasının olamayacağı açık. Öncelikle, devletin iş dünyasına, piyasaya olan borçlarını ödeyerek belirli bir rahatlamayı sağlaması şart. Siyasilerin de, mesleki kuruluşların da bu yönde çaba harcamaları zorunlu. İkinci olarak da, piyasa aktörlerinin silkinip kendilerine gelmeleri “varoluş” meselesi…Aksi, boynu bükük halde “kötü son”u beklemek anlamına geliyor. Ülke ekonomisinin ayağa kalkabilmesi için, üreten kesimin yüzünü ihracata dönmesi, ne pahasına olursa olsun “ihracat, ihracat, ihracat” diye haykırması, devletin de bu anlamda, tarımı, hayvancılığı, sanayisiyle silbaştan bir “üretim ve ihracat seferberliği”nin önünü açması gerek. Üretimimiz yerli ve milli olsun, tamam, ama küresel rekabete de dayanıklı olsun. İç piyasada ise, 2008 krizinden sonra başlatılan “alın verin, ekonomiye can verin” kampanyasına benzer bir psikolojik seferberliğe ihtiyaç var. Piyasayı, daha doğrusu alışverişi canlandırmak, her şeyden önce piyasa aktörlerinin görevi ve sorumluluğu. Zira, hastayı ölüme terkedemeyiz, mutlak tedavisini sağlamak zorundayız. Bu değerlendirmemizin içinde yer alan bir başka gerçek de, asıl reklam zamanının, ekonomik daralma ve durgunluk dönemleri olduğu gerçeği… Üstümüzdeki ölü toprağını atıp, firmamızı, markamızı, hizmetimizi kamuoyuna duyurmak suretiyle, canlanmaya katkı sağlamak sorumluluğunu taşıyoruz. “Çorum’u Sevenlerin Gazetesi” olarak biz, Çorum’un ekonomik hayatına katkıda bulunmak için sürekli çaba içindeyiz. Reklam veren firmaları haberlerimizle de destekliyoruz. Ve her gün 50 bin kişiye ulaşmak suretiyle, Çorum’un ekonomik, sosyal, kültürel yaşamına canlılık katıyor, yaşatıyor, yansıtıyoruz. Çorumlu’nun moral motivasyonu noktasında hep var olduk, var olmaya da devam edeceğiz. Çorum’un birlik ve beraberliğinin, kardeşliğinin çimentosu olduğumuz gibi, ekonomik gelişmesinin, kalkınmasının da en samimi destekçisiyiz. Haydi Çorum sevdalıları! Çorum, ruhu kararmış kötümserlerin ya da fitneye, fesata bulanmış kötü kalplilerin insafına bırakılamayacak kadar güzel ve yüksek potansiyele sahip bir kenttir!