Ben geçmişin ve geleceğin ta kendisiyim der gibi duran şu ağacın muhteşem görüntüsüne bakar mısınız?
Zeytin ağacı o.
Doğa koşullarına, yıllara ve yeşil düşmanlarına meydan okuyor sanki..
Kim bilir kaç yaşında.
Kim bilir neler görmüş, neler yaşamış, nelere tanık olmuştur bu yaşına değin
Ve kim bilir kaç ton zeytin vermiştir bu nankör insanlara
* * *
Benim en çok sevdiğim ağaç türüdür zeytin ağacı
Ülkemin çeşitli yörelerine yüzlerce zeytin ağacı diktim. Akıbetlerini hep merak ederim; yurdum insanı kaçını kesmiş, kaçını köklemiştir diye…
Oysa Dünya devletlerinde, (Türkiye hariç) kesilmesi yasak iki ağaç türü vardır.
Biri zeytin, diğeri sakız ağacıdır.
Diplerine kimyasal dökülmediği müddetçe ya da dünyadan, doğadan ve çocuklarımızın güzel geleceklerinden nefret eden bir grup merhametsiz ve aç gözlü onu kesmediği sürece sonsuza değin yaşarlar.
Dayanıklı ve kolay canlanan bir ağaç türüdür zeytin.
Diğer meyve ağaçlarıyla kıyaslanmayacak ölçüde uzun ömürlü olduğu için eski Romalılar bu vefalı ağaca VivaxOliva yani Yedi Canlı Zeytin adını vermişlerdir.
Kışın yapraklarını dökmez. Gövdesi çökse de kurusa da köklerinden çıkan sürgünlerle yeniden doğar, canlanır.
Zeytin ağacı ağır ağır büyür ama buna değecek kadar uzun ömürlüdür. Bir zeytin ağacının ortalama ömrü 300-400 yıldır.
Ancak günümüzde 2000 yaşında olan zeytin ağaçlarına rastlanmaktadır.
Büyümesi 15-20 yılı bulur.
35-150 yıl arası ise olgunluk ve verimlilik dönemidir.
Sonsuzluğun, ölümsüzlüğün adıdır zeytin.
Ve de çok canlılığın...
Ve de direncin…
Ve de verimin…
Ve de vefanın adıdır…
* * *
Yunan mitolojisine göre, Zeus kendisine en değerli hediyeyi verene kentin koruyuculuğunu verecektir ve bunun için bir yarışma düzenler.
Denizlerin tanrısı Poseidon, Zeus'a uzak diyarlara dahi uçarak gidebilen ve savaşta yenilmeyecek bir At armağan eder.
Athena ise Zeytin ağacını.
Yarışma çetindir çünkü ikisi de Zeus'a dünyanın en güzel hediyesini vermek isterler.
Kuşkusuz dünyanın en uzak diyarlarına gidebilecek,‘yenilmez savaşçı bir at’ mükemmel bir hediyedir, ancak ‘zeytin ağacı’ daha mükemmeldir.
Zeytin ağacının muazzamlığı karşısında başta Zeus olmak üzere tüm Tanrılar, Tanrıçalar büyülenmiş ve ağacın kutsallığı karşısında donakalmışlardır.
Tüm hırsına ve kazanma isteğine rağmen Poseidon bile Zeytin ağacından o kadar etkilenmiştir ki, aralarındaki çekişmeye rağmen Zeytin ağacının üstünlüğünü kabul eder.
Bunun üzerine, Athena, zeytin ağacından bir dal kırıp Poseidon'a verir ve öylece aralarındaki düşmanlık Zeytin ağacının rakipsiz güzelliği karşısında yok olur.
O günden sonra Athena'nın ismi Atina kentine verilir.
‘Düşmana zeytin dalı uzatmak’ deyimi de neredeyse tüm dillere tam da bu mitten gelmiştir.
Çünkü Zeytin ağacı, düşmanınızın dahi kıyamayacağı güzellikte ve kutsallıktadır.
* * *
Siz şimdi bunca sorunun arasında zeytin ağacını anlatmak da nereden çıktı diyorsunuz değil mi?
Şuradan çıktı.
Hiçbir şeyden çekmiyoruz, hurafelerden çektiğimiz kadar.
Geçtiğimiz günlerde birileri
“…Kıyamete yakın Müslüman ile Yahudiler arasında savaş çıkacak. Müslümanlar bu savaşta galip gelecekler. Öyle ki, Yahudiler ağaçların ve taşların arkasına saklanacak, ağaçlar ve taşlar da ‘Ey Müslüman, şu arkandaki Yahudi’dir. Hemen gel ve onu öldür’ diye haber vereceklerdir. Tek bir ağaç haber verme görevini ifa etmeyecektir; o da zeytin ağacı… Çünkü o bir Yahudi ağacıdır. Bugün İsrail, bütün ülkelerde zeytin ağacı dikmeyi teşvik etmektedir. Zira bu ağacın Yahudileri koruyacağını iyi bilirler.
Türkiye’deki zeytin ağaçlarının üç yıl içinde kesilmesi planlanıyor. Bu sayede İsrail’e büyük darbe vurulacak.
Ancaksadece ağaçları kesmek yetmiyor ki… Milletimiz de üzerine düşeni yapıp, bu saatten sonra zeytin tüketmemeli, bu oyuna alet olmamalıdır. Oyuna gelme ey Evlad-ı Osmanlı!”
dedi ya da dediler.
Sonra ne oldu?
Bu sözlerin üzerine binlerce zeytin ağacı kesildi ülkede.
Sinirlenmeyim diyorum, beceremiyorum.
Ülen zeytinyağı en yararlı yağ. Türkiye, zeytin cenneti…
2012 rakamlarına göre, ülkemizde yılda kişi başına sadece 1 litre zeytinyağı tüketiliyor.
Bu gerçeğe rağmen, bazı dangalaklar çıkıyorlar; “Zeytin Yahudi ağacıdır, zeytin ve zeytinyağı yemeyin” diyorlar.
Dünyanın en sağlıklı yağını, en sağlıklı besinini kötülüyorlar…
Böyle bir şey olabilir mi?
Türkiye ve de bu coğrafya, ne çekiyorsa, cahillikten çekiyor.
Cahilliğin gözü kör olsun!
Daha başka şeyler de söylememek için zor tutuyorum kendimi.
İyisi mi, yine birileriyle papaz olmadan keseyim burada yazıyı.
