Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Merkezi, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu ve Alevi-Bektaşi Federasyonu’nun da katılımcı olarak yer alacağı etkinliklerin yarın saat 19.00’da 19.00’da Hacı Bektaş Veli Vakfı’ndaki panel ve Çorum ve Sivas’ta yaşamını yitirenler için can lokması ile başlayacağı hatırlatıldı. Ayrıca Çorum olaylarında hayatını kaybedenler için 3 Temmuz günü ise saat 11.00’de Hacı Bektaş Vakfı’ndan Saat Kulesi’ne kadar yürüyüş düzenlenerek basın açıklaması yapılacak. Çorum Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri düzenlenecek etkinlikler öncesinde Çorum olaylarında ve 1980 öncesinde hayatını kaybeden Süleyman Atlas, Raif Erden ve Veli Solmaz’ın mezarını ziyaret etti. Burada Çorum olaylarında yaşananları bir kez daha kınadıklarını dile getiren Çorum Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri 39 yıl önce yaşananları unutmadan, eşitlik, barış ve kardeşlik taleplerini dile getirdiler. “Ülkemizin, kentimizin, mahallemizin bir daha bu katliamları yaşamamasını istiyoruz. Bu amaçla yaşananları yeni nesillerin bilmesini istiyoruz” diye konuşan heyet, 1980 öncesinde ölenlerin cenazelerini kendi köylerine bile götüremediğini, Süleyman Atlas ile Raif Erden’in cenazesinin merkeze bağlı Palabıyık Köyü’nde, Veli Solmaz’ın ise Gökçepınar Köyü’nde bulunduğunu vurguladılar. Çorum’da yaşananların egemen güçler tarafından sağ-sol; Alevi-Sünni çatışması olarak gösterildiğini, devletin otoritesinin kalmadığı ve gerekli tedbirlerin alınmadığı yerlerde karanlık güçlerin işbaşına geçeceğini belirten heyet bu çatışmaların birilerin tarafından örgütlenerek halkın galeyana getirilmesi sonucu olduğunu, onlarca insanın öldürüldüğünü, onlarca ev ve işyerinin yakıldığını, bugüne kadar olayların kapsamlı şekilde soruşturulmayarak ilgili olanların tespit edilemediğini ve suçluların cezalandırılmadığını da dile getirdi. Çorum Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri mezarlık ziyaretinde yaptıkları açıklamada; “Emek ve demokrasiden yana olan kişi ve kurumlar olarak yaşananların insanlık suçu olduğunu, insanlık suçunda da zamanaşımının söz konusu olmadığını belirtiyor ve adaletin yerini bulması için katliamın gerçek sorumluların tespit edilerek yargılanmasını istiyoruz. 1980 yılında doğan çocuklar bu gün 39 yaşındadır. Toplumun çoğunluğu bu olayları bilmemekte yada sadece anlatılanlardan tek yanlı olarak öğrenmektedir. Bu nedenle toplumsal bilinç eksikliğimiz vardır. Bu kentte yaşayan insanların tamamının birbirine düşmanlığı ya da kininin olmayacağı açıktır. Fakat farklılıklarımızı düşmanlık gibi görmenin kimseye faydası yoktur. Barış ve kardeşliğin hakim olması için çaba harcamalıyız. Kardeşliğimiz ve toplumsal barış için unutmayacağız, unutturmayacağız. Tüm halkımızın yapılacak etkinliklere katılmasını istiyoruz” görüşüne yer verdiler. (Taner ŞİMŞEK)