Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu günahlardan kurtuluş olan bir Ramazan ayını daha geride bırakarak en büyük mutluluk ve sevinç günlerimizden biri olan Ramazan Bayramı’na kavuştuğumuzu dile getiren Müftü Muharrem Biçer bayramın 21 Nisan (yarın) idrak edileceğini hatırlattı. 
“Bizleri bu mübarek güne kavuşturan Yüce Allah’a sonsuz hamdü senalar olsun. Aynı zamanda Cuma gününe denk gelerek iki bayramı bizlere yaşatan Yüce Rabbimiz bu mübarek günlerimizi güven, esenlik, barış ve huzura vesile kılsın” diyen Müftü Biçer, bayramların dargınlıkların ve kırgınlıkların giderildiği, sevinçlerin paylaşıldığı, sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın, barış ve huzurun yaşandığı, küçüklerin saygı, büyüklerin sevgi gösterdiği, hastaların ve akrabaların ziyaret edildiği, sevgi ve esenliğin dalga dalga toplumun tüm kesimlerine yayılarak gönüllerin alındığı müstesna zaman dilimleri olduğunu söyledi.
Mesajında Çorumlu hemşehrilerimizin ve tüm İslam aleminin bayramını en içten duygularla tebrik ederek daha nice bayramlara kavuşmamızı Cenab-ı Allah’tan niyaz eden Müftü Biçer şu görüşlere yer verdi: “Bütün bu özellikleriyle manevi atmosferin yoğun bir şekilde yaşandığı bayramlarımız, iyiliklerin ve güzelliklerin sergilendiği, dini ve milli duyguların perçinlendiği çok önemli zaman dilimleridir. Şiddet ve terörle ülkemizin huzurunu bozmak isteyenlere karşı milli birlik ve beraberliğimizi güçlendirmeliyiz.
Bu bayramı vesile kılarak, sıkıntıda olan kardeşlerimiz için dua etmeli, hain ve zalimlere karşı birlik ve beraberliğimizi pekiştirmeli, vatanımızın bütünlüğü ve milletimizin huzuru için her türlü fedakarlığı göstermeliyiz.  Bayramların gerçek bayram olarak yaşanabilmesi için, başta aile büyüklerimiz olmak üzere bütün yakınlarımızı, komşularımızı, akraba ve dostlarımızı, hasta ve kimsesizleri ziyaret etmeliyiz. 
Mezarlıklarda yatan ölmüşlerimizi unutmamalı, dua ve niyazlarımızda şehitlerimizin de ruhlarını şad etmeliyiz.  Bu kaynaşma ve paylaşma günlerinde, hiç kimseyi bayram coşkusunun dışında bırakmamaya özen göstermeliyiz.  Mübarek arefe gününde fitre ve zekatlarımızı halen vermemişsek hemen vermek suretiyle fakirlerin de bayramda sevinmelerini sağlamalıyız. Çünkü bayramlar, toplumun tüm kesimleri tarafından paylaşıldığı oranda bayram olma özelliği kazanacaktır.  Ayrıca bayram günlerinin güzel geleneklerimizden uzaklaşılarak sıradan bir tatil fırsatı gibi değerlendirilmesine yönelik anlayıştan da uzak kalmalıyız”
(Volkan SINAYUÇ)
 

Editör: HABER MERKEZİ