Hayatta bazı insanlar vardır... Onlar sadece yazmazlar; yaşatırlar. Kelimeleriyle şehirlerin belleğini, insanların umutlarını, geçmişin izlerini bugünün sayfalarına işlerler. İşte bizim Mehmet Abi, tam da böyle bir adam.
Yıllar boyunca sayısız sabahı Çorum’un sesine dönüştüren, mürekkep kokan umutlara hayat veren bir isim... Gazetecilik, onun için bir meslek değil; bir yaşam biçimi oldu. Yalnızca haber yazmadı, insanlara yol gösterdi, gençlere örnek oldu. Kentinin vicdanı, sesi, hafızası olmayı başardı.
Hayatın bize sunduğu en büyük armağanlardan biri, yanında durduğumuzda içimizi ferahlatan; yüzüne baktığımızda güven veren insanlardır. İşte benim için o insanlardan biri Mehmet Abi’dir.
Yıllardır yazdığı her satıra yüreğini koyan; yaşadığı şehre sadece haber değil, ruh veren bir adam… Sessizce, kimseye yük olmadan, sadece işini en iyi şekilde yaparak koca bir miras bırakmış bir gazeteci. Ama ondan da öte; insanlığıyla, zarafetiyle, duruşuyla hepimize örnek olmuş gerçek bir ağabey...
Şimdi bir süreliğine kalemini masasına bırakıyor. Küçük bir ara... Bir ameliyat, ardından kısa bir iyileşme süreci. Ama biz biliyoruz ki Mehmet Abi güçlüdür. Kalemini bıraksa da biz onun ruhunu, her kelimenin satır aralarında hissetmeye devam ederiz.
Bu şehir, onun emeğiyle büyüdü. Nice kuşaklar, onun satırlarında düşünmeyi, sorgulamayı, insan kalmayı öğrendi. Şimdi bizler onun için dua ediyoruz. İçten, sessiz, derin dualar...
Çünkü biliriz ki Mehmet Abi çok geçmeden ayağa kalkacak. Ve döndüğünde, yine o tanıdık tebessümle hepimizi selamlayacak. Biz burada olacağız. Küçük molasından dönene kadar bıraktığı yerden hayatı tutmaya devam edeceğiz.
Şimdi sadece bir şey söylemek istiyorum:
Geçmiş olsun Mehmet Abi.
Seni çok seviyoruz.
Sen güçlü kal, biz seni bekliyoruz.
Senin o gülen gözlerinle yeniden yazı masanın başına geçeceğin günleri hayal ediyoruz. O gün geldiğinde, bu kentin sabahı yine senin sözcüklerinle doğacak.