Güncel

Hıfzı Veldet’in torunu Hıfzı Haluk Velidedeoğlu: “Cumhuriyetimizin yurttaşlık ideali erdemli olabilmektir”

Çorum’un gurur anıtlarından, 1992’de kaybettiğimiz güne kadar Cumhuriyet’le birlikte ÇORUM HABER’e de köşe yazıları yazan eşsiz bilim ve fikir insanı Ord. Prof.Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’nun torunu Hıfzı Haluk Velidedeoğlu, “Alevi İrfanı ve Erdem” konulu toplantıya katılmak üzere geçtiğimiz günlerde “ata toprağı” Çorum’a geldi. Hıfzı Haluk Velidedeoğlu’nun Çorum’la ilgili anlattıklarını ve “erdem” üzerine değerlendirmelerini okurlarımıza sunuyoruz.

Abone Ol

545 yıl evvel, Ulu Cami'nin ilk inşaasında bulunan, halkın da sevgi ve saygısını kazanan Hacı Mustafa'ya, Velidede unvanı verilmiş. 1509 ’daki müthiş Çorum depreminde de, namazı yarıda kesip, cemaati dışarıya salmış ve kendisi de " Bana vuslat göründü " deyip Tanrı’ya kavuşmuş...

Velidedeoğulları, Çorum'u kuran 7 aileden birisidir...

Ana tarafımdan da, Kavukçugiller ve Eyüboğulları gibi...

Bu Sülaleden kök alan, Süleyman Ağa da 1780 yılında, çok saygın bir kişi olarak, Çorum Müftülüğü yapmıştır.

Büyük köklerinden aldıkları feyz ile, Hacı Ağa ve oğlu Hüseyin'in ardından, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 23 Nisan 1920'de Ankara'da kurduğu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde daha 16 yaşındayken okuma yazması iyi olan dedem Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Meclis Katipliğinde görev almış, sonra, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirip, Almanya, İsviçre ve İtalya hukuk fakültelerinde yükselmiş, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin Dekanlığını yapmıştır. Dedem, Türkiye Cumhuriyeti'nin 1961 Anayasası’nın hazırlanmasını üstlenmiş, 1992 yılında O’na da vuslat görünmüştür.

İşte ben de, bu Dede’nin torunu ve torunlarımın dedesi olarak, 73 yaşında bir genç olarak herg ecen gün biraz daha erdemli olmaya çalışıyorum.

Erdem bizim için bir fikir değil, bir yoldur.

*

Erdem, yalnızca doğruyu bilmek değil, cesaretle yüzleşmektir, sabırla emek vermektir, cömertlikle paylaşmaktır, adaletle davranmaktır, tevazu ile geri çekilmektir, bilgelikle susmaktır ve merhametle yaklaşmaktır.

Yani her zaman aynaya bakıp kendimizi tanımak, eleştirmek ve bir nebze daha erdemli olma yolunda ilerlemektir.

*

Değerli üstadım Dr.Serdar Savaş ile 2020 yılında, pandemi sürecinde tanıştım ve arayışında olup,

adını bilemediğim, “12 erdem ilkesi” ile aydınlandım.

Biz, insan olma yolunda ilerlemek isteyen bireyleriz. “12 Erdem” ilkesini de şu şekilde özetleyebiliriz:

Onurlu ve mütevazı olmak.

Önyargısız ve anlayışlı olmak.

Araştırmacı ve bilge olmak.

Doğru ve basiretli olmak.

Adil ve barışçı olmak.

Cesur ve ölçülü olmak.

Çalışkan ve disiplinli olmak.

Vefakâr ve fedakâr olmak.

Tutarlı ve kararlı olmak.

Estet ve sanatsever olmak.

Sevgi dolu ve saygılı olmak.

Eleştiriye açık ve değişime hazır olmak.

*

İnsanın özü neyse gözü de onu görür derler.

Ana hatları ile açıklamaya çalıştığım “12 Erdem İlkesi” bizleri beşerden insana, bireyden kâmil insana yükseltecektir.

Çok büyük özverilerle kurulan Türkiye Cumhuriyetimizin yurttaşlık ideali neydi? Daha erdemli olabilmek…”Cumhuriyet fazilettir” demişti Ulu Önder Atatürk.