Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nadir Karakuş tarafından kaleme alınan “Haçlı Seferlerinde Casusluk ve İstihbarat” adlı eser, hem tarihsel arka planı hem de günümüz dünya olaylarına ışık tutan yönüyle dikkat çekiyor.
Kitapta, 1095-1291 yılları arasında Suriye, Filistin ve Mısır bölgelerinde süren Haçlı Seferlerinin yalnızca askerî mücadelelerle sınırlı kalmadığı, aynı zamanda birer istihbarat savaşı olarak da yürütüldüğü vurgulanıyor.
Prof. Dr. Karakuş’un anlatımına göre, seferlerin ilk dönemlerinde bölgedeki Müslüman güçlerin birbirleriyle çekişmeleri, Antakya surlarının önünde toplanan büyük Haçlı ordusunu Bizans kuvvetleri sanmalarına kadar varan bir gaflete yol açmış. Bu iç çekişmeler, bölgede dört ayrı Haçlı devletçiğinin kurulmasına da zemin hazırlamış.
Eserde, bu devletçiklerin varlıklarını istihbarata verdikleri önem sayesinde sürdürebildikleri; ancak Urfa (Edessa) Kontluğu’nun, Zengîlerin faaliyetleri hakkında yeterli bilgiye sahip olamaması nedeniyle 1144 yılında ortadan kalktığı belirtildi. Haçlılara karşı başarı kazanan Zengîler, Eyyubiler ve Memlüklerin ise istihbaratı etkin biçimde kullanmalarıyla öne çıktıkları ifade edildi. 1149’daki İnab Zaferi, 1187’de Selahaddin Eyyubi’nin Hıttîn Zaferi ve Kudüs’ün fethi; 1268’de Sultan Baybars’ın Antakya Prinkepsliği’ne son vermesi ve Krak des Chevaliers gibi stratejik kaleleri ele geçirmesi, istihbaratın savaşlardaki belirleyici rolünü ortaya koyuyor.
Kitap, dönemin casusluk faaliyetlerini geniş bir yelpazede ele alıyor. Kadın casuslardan posta güvercinlerine, sıra dışı ajanlardan diplomatik bilgi toplayan kişilere kadar birçok ilgi çekici konu başlığıyla, tarihî olayları akıcı bir dille günümüze taşıyor.
Eserde ayrıca, günümüzdeki Müslüman ülkelerin parçalanmış yapısı ve İsrail’e karşı ortak hareket edememeleri gibi konulara da tarihsel bir perspektiften yaklaşarak, çözüm yollarına dair çıkarımlar yer alıyor.