Gazeteci olarak, hukuk içinde görevini yapmanın rahatlığı içinde olduğunu, ama son yıllarda çok örnekleri görülen iftiralardan korktuğunu vurgulayan Saygı Öztürk, “Gazeteci, mesleği gereği birileri tarafından hedef haline getirilebiliyor. 12 Eylül döneminde ve Ergenekon davaları döneminde olduğu gibi, şu dönemde de iftiraya uğramaktan çekiniyoruz” diye konuştu. Çorum olayları sırasında alnına tabanca dayandığını, ölümün kıyısından döndüğünü anlatan Sözcü yazarı Öztürk, “Yakın çevremiz bize, sürekli ‘dikkatli ol’ uyarısında bulunuyor. Ne yapalım? Mesleğimizi icra etmeyelim mi? Gerçeğin peşindeki gazeteciler gibi, eşleri de, böyle sıkıntılı dönemlerde büyük cesaret örneği sergiliyorlar. Başta siyasiler olmak üzere herkes, şiddet olaylarını tasvip etmediğini açıklamalı ve duruşuyla da göstermeli.” dedi. Saygı Öztürk, Fatih Portakal’ın “erken seçim” söylentileri ile ilgili sorusunu yanıtlarken de, “Erken seçim kararını iki kişi verebilir: Erdoğan ve Bahçeli. Bunun dışındaki tüm iddia ve yorumlar boştur. Gerçi, il kongrelerinin hızla yapılması, billboardların afişlerle donatılması, sert söylemler, yasalarda değişiklik hazırlıkları gibi belirtiler de yok değil. Ama bana göre, muhtarlar toplantıları başlarsa seçim yapılacak demektir.” ifadesini kullandı. (Haber Merkezi)