Seveceksen öylece sev. / Ne kusursuz insan ara, / Ne de insanda kusur.
Birincisini zaten bulamazsın, / İkincisinde ise, bulduğun her kusur,
Öğrendiğin her ayıp sahibini değil, / seni çirkinleştirir…
Her ikisi de seni mutsuz eder. / Birincisini bulamadığın için,
İkincisini ise bulduğun için mutsuz olursun. (Mevlana)

*

NAZIM HİKMET RAN’IN İLGİNÇ ÖYKÜSÜ

"Bursa Cezaevi denetimine Adalet Bakanlığı'ndan bir müfettiş gelir. Birkaç gün denetim yaptıktan sonra müdüre:

"- Nazım’da buradaymış, çağır da görelim nasıl biridir?" der. Nazım'ı odaya getirirler. Müdür koltuğuna iyice kurulan müfettiş Nazım'ı tepeden tırnağa süzer ve:

"-Demek Nazım Hikmet sensin?", der. Nazım'a oturması için yer göstermez. Kısa bir konuşma sonrası, “Gidebilirsiniz” der. Nazım tam kapıdan çıkarken durur ve müfettişe:

“Ömer Hayyam adını duydunuz mu?" diye sorar. Müfettiş hemen atılır:

"-Kim bilmez ki Hayyam'ı?" Nazım:

"-Hayyam zamanında İran hükümdarı kimdi?" diye sorar. Müfettiş şaşırır. Nazım konuşmasını sürdürür, "Görüyorsunuz, sanatçıyı anımsadınız ama hükümdarı anımsamadınız. Yıllar sonra beni dünya anımsayacak, ama dönemin Adalet Bakanını ve sizi kimse anımsamayacak" der ve çıkar. Müfettiş yaptığı yanlışı anlar, Nazım'ı geri çağırır ama Nazım koğuşunun yolunu tutmuştur, asla geri dönmez.

*

SAHİ O DÖNEMİN ADALET BAKANI KİMDİ?

Yaklaşık 25 senedir Osmancık Haber ve 23 senedir de Çorum Haber gazetesinde haftalık yazılar yazıyorum. Üç senedir bütün dünyayı kâbusa çeviren Korona ve Pandemi koşulları herkesi canından bezdirdi. Yıllardır Selamiçeşme Özgürlük parkında her sabah spor yaparım. Pandemi sonrası insanların, özellikle kadınların hayat tercihleri çok değişmiş.

Parkta kadın erkek herkes genetiği değiştirilmiş garip yaratıklar haline gelmiş yüzlerce köpekle dolanıp duruyorlar. Cinsleri çok da küçülmüş köpekler çimenleri koklaya koklaya sahiplerini oyalıyorlar. Çocuklukta benim de av köpeğim olduğu halde yeni nesil köpeklere bir türlü alışamadım. Köpekler de bir candır, can yoldaşıdır ama insanların toplumdan soyutlanarak kedi, köpeklerle zaman geçirmesi toplumsal bir sorundur diye düşünüyorum.

*

HAYATIN İÇİNDEN BİLGE BAADDİN KONUŞUYOR.

1-Bir gün kucağında çocuğunla ülke ararken ayağına çelme takılmasını istemiyorsan Vatanına ve bayrağına sahip çık.

2-Her köye en az bir öğretmen ve bir ziraat mühendisi atanmalıdır. Okumayan, üretmeyen bir toplumun gelişme imkânı yoktur.

3-Ülkeyi terk etmeyi düşünen gençler İlber Ortaylı hocaya kulak verin. “Böyle buradan alır, kaçar giderim ve orada yaşarım. Yaşayamazsın, kimse seni beklemiyor, beklenen mülteci gruplarından değilsiniz.”

4-Kocam beni aldattı, karım beni terk etti, gibi ahlak dışı aptal dizilerle ve çarpık ilişkilerin özendirildiği programlarla aile yapımız dinamitleniyor. En çok da izleyerek raiting yapmasına katkıda bulunanlar ortak oluyor bu vebale.

Oysa eskiden “Perihan abla” gibi dizilerle iyilikler aşılanırdı insanlara…

5-Bugün aldığımız her nefes, 105 yıl önce üzüm hoşafı ile karnını doyurarak vatanı kurtaran mübarek şehitlerimizin nefesleri sayesindedir. Çanakkale geçilmedi.

6-Koca bir ülkenin aradığı çözümü bir kamyonun arkasında bulursun.

“Dindarlığını Allah’a göster, bana insanlığın lazım.”

7-Kasada ödeme yaparken, “Ne aldık da bu kadar pahalı?” dedim. Kasiyer kız, “kasaya geldiğinde değil, sandığa gittiğinde soracaksın” dedi.

8-Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir.

9-Gençler yaşlıları budala sanır, fakat yaşlılar gençlerin budala olduğunu bilir.

10-Sıradan hırsız paranızı, cüzdanınızı, bisikletinizi çalar. Politik hırsız ise geleceğinizi, hayallerinizi, bilginizi, eğitiminizi, sağlığınızı çalar.

İkisi arasındaki fark, sıradan hırsız sizi seçer, siyasi hırsızı ise siz seçersiniz.

*

Dünyanın oyun sahnesinde ben de bir dörtlüğümle sahneden inip çekiliyorum. 

Ben her seherde âleme yeniden doğarım,

Geçmişimle yüzleşip geleceğe bakarım,

Yaratılmışı hoş görüp, insanları sevdikçe,

Varlığımdan soyunur gönüllerde yaşarım… (Mehmet Özata)

12 Nisan 2023