Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2020 yılı bütçesinin görüşülmesi nedeniyle bir açıklama yapan Kavuncu, insanlık tarihi boyunca inanma ihtiyacı, buna bağlı olarak din olgusunun bireysel ve toplumsal yaşamda en önemli gerçekliklerin başında geldiğini söyledi. Bu hassas alanın kendi haline bırakılmasının, suistimallere ve sapmalara zemin oluşturacağından, bu alanı düzenlemek ve halkın dini konularda ki taleplerini karşılamak üzere 1924 yılında Diyanet İşleri Başkanlığının kurulduğunu hatırlatan Kavuncu, kurumun 95 yıldır üstlendiği misyon ve gerçekleştirdiği hizmetleriyle, en güvenilir devlet kurumlarımızdan biri olmanın haklı gururunu yaşadığını savundu. Dinin iki temel kaynağı olan Kur'an ve Sünnete dayalı sağlam bilgiyi esas alan, Müslümanların 14 asırlık dinî tecrübesini ve insanlığın ortak birikimini göz ardı etmeyen ve insan merkezli hizmete odaklanan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın toplumsal huzurun en önemli mimarlarından olduğunu belirten Kavuncu, “Bu kapsamda, Türkiye’nin 81 vilayetinde olduğu gibi seçim bölgem Çorum’da da, Müftülüklerimiz aracılığıyla, 85 bini aşkın camisi, Kur’an Kursları, Gençlik Merkezleri, öğrenci Yurtları, Aile Danışma ve Dinî Rehberlik Büroları, gibi birçok kurum ve kuruluşları vasıtasıyla halkımıza hizmetlerine devam etmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın varlığı, milletimizin en büyük imkânlarından biridir. Bugün birçok ülkede, din üzerinden yaşanan kavga ve kargaşanın ülkemizde olmaması bu kurumun varlığı ile doğru orantılıdır” diye konuştu. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın milli mücadele yıllarından 15 Temmuz FETÖ ihanetine kadar, en zor zamanlarda hep milletin yanında yer aldığını anlatan Kavuncu, “15 Temmuz FETÖ darbe girişiminde, “Ezanları susturan darbelerden, darbeleri durduran selalara” misyonuyla, İmam ve müezzinlerimizin, “diriliş ve kıyam salâlarını” asla unutmamız mümkün değildir. Diyanet İşleri Başkanlığımızdan bir diğer beklentimiz verdiği temel din hizmetlerinin yanında, gerçek bir beka meselesi olarak gördüğümüz ailelerimiz, çocuklarımız, gençlerimiz gibi sosyal konularda da daha fazla insiyatif alması, daha fazla görev ve sorumluluk üslenmesidir” ifadelerini kullandı. Başkanlığın bu yıl Mevlid-i Nebi Haftasının temasını, “Peygamberimiz ve Aile” olarak belirlediğini, bu kapsamda hafta boyunca önemli faaliyetler gerçekleştirdiğini kaydeden Kavuncu, bu faaliyetlerini, bir hafta, bir ay hatta bir yılla sınırlandırmaması, böylesine önemli bir konuyu sürekli gündeminde tutarak topluma rehberlik etmeye devam etmesi çağrısında bulundu. “Zira, Gerçek beka meselemiz olan aile tükenirse, umutlarımız tükenir, aile tükenirse geleceğimiz tükenir, yarınlarımız tükenir” diyen milletvekili Kavuncu, şunları kaydetti; “Diğer taraftan, medeniyetimizin merkezi olarak gördüğümüz camilerimizi, sadece namaz kılınıp dağıldığımız bir ibadet mekânı olarak düşünmek de, ona yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Zira Camilerimiz; Çocuklarımızın neşesiyle, gençlerimizin heyecanıyla, pirifânilerimizin tecrübesiyle, kadınlarımızın nezaket ve becerisiyle dedolmuyorsa, o cami bizimgönlümüzde de, gözümüzde de boştur. Gene geçtiğimiz yıllarda başkanlığımız ‘’Camiler Çocuklarla Çiçek Açsın - Camiler Çiçek Açsın’’ sloganıyla önemli bir projeye imza atmıştı. Bu ve benzeri hizmetlerin artarak devam ettirilmesi en büyük arzumuzdur. Zira milletlerin ülkelerin en büyük servetleri, ne sadece yeraltı, yerüstü zenginlikleri, köprüleri barajları değildir, belki en büyük servetleri iyi yetişmiş donanımlı genç nesilleridir. Bu bağlamda hamdolsun, Dünyada bağımsız 200 civarı ülkelerden yarısının her birinin toplam nüfusundan daha fazla genç nüfusa sahibiz. Göz bebeğimiz yavrularımızın, gençlerimizin, donanımlı, nitelikli, vatanına, milletine, devletine, bayrağına bağlı bireyler olarak yetiştirilmeleri, en başta biz milletvekilleri olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşların asli ve öncelikli sorumluluğumuzdur. Yüce Allah’ın Kur’an’da sıkça Müslümanlara bir sorumluluk olarak yüklediği iyiliği yaymak ve kötülükten uzaklaştmak görevini yerine getiren, Diyanet İşleri Teşkilatımızın bütün kademelerindefedakârca görev yapan din gönüllülerine şükranlarımı sunuyor, 2020 yılı bütçemizin hayırlı ve bereketli olmasını, hayırlara vesile olmasını, diliyor, Meclisimizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum”