Uğur Mumcu ve Gaffar Okkan’ın nezdinde tüm cumhuriyet ve demokrasi şehitlerini andıklarını ifade eden Tokgöz ve Kılıç, hiçbir şekilde faili meçhullerin ve suikastların olmadığı, güçlü bir demokrasinin hakim olduğu bir dünya ve Türkiye temennisinde bulundular. Tokgöz ve Kılıç’ın ortak açıklaması şu şekilde: “Korkusuz gazeteci, yazar, araştırmacı, Atatürkçü, Uğur Mumcu 28 yıl önce 1993 yılında Ankara'da Karlı Sokak'taki evinin önünde arabasına konulan bombanın patlaması sonucu suikaste kurban giderek yaşamını yitirdi. Cinayetin ardında hangi güçlerin bulunduğu bugüne kadar aydınlatılamadı. Karanlıklara tuttuğu ışıktan korkup yok etmek istediler. Usta gazeteci Uğur Mumcu'yu araştırmalarına, düşüncelerine, fikirlerine karşı duramayınca bedenini bombalayarak yok edeceklerini sandılar. 28 yıl geçti, hain cinayetin üzerinden. Unutuldu mu? Elbette ki unutulmadı, unutulmayacak. Kitapları, yazıları, fikirleri, dilden dile, nesilden nesle karanlıkları aydınlığa çıkarmak için mücadele edenlerin yoluna ışık tutmaya devam edecek. Uğur Mumcu, ‘Ben Atatürkçüyüm... ben laikim... ben antiemparyalistim... ben tam bağımsız Türkiye’den yanayım... ben insan hakları savunucusuyum... ben terörün karşısındayım… ben yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım’ demiştir. Eserleri: Mibilya Dosyası, Suçlular ve Güçlüler, Sakıncalı Piyade, Büyüklerimiz, Çıkmaz Sokak, Rabıta gibi bir çok eseri kaleme almıştır. Ödülleri: Yunus Nadi Ödülü, Hukukçular Ödülü, Çağdaş Gazetecilik Derneği Ödülü, Sedat Simavi Vakfı Ödülü, İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Ödülü gibi bir çok ödül almıştır. Ailesi tarafından 1994'te Uğur Mumcu Araştırma Gazetecilik Vakfı, Uğur Mumcu'nun düşüncelerini yaşatmak amacıyla kurulmuştur. Fikirlerinden dolayı katledilerek aramızdan alınan tüm aydınları, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Abdi İpekçi, Turan Dursun, Ali Gaffar Okkan ve Hrant Dink’i özlem, saygı ve rahmetle anıyoruz.” (Haber Merkezi)