Dünyanın en masum canlıları olan çocukların, tecavüz edilmesi ve öldürülmesinin insanlığın en büyük utancı olduğunu kaydeden Yaşar, “Çocuklarının üzerinde titreyen anneler babalar, geleceğe umutla bakan çocuklar yetiştirirken; böylesi canilerin, sapıkların aramızda kol gezmesine, çocuk istismarına ve cinayetine toplum olarak tahammülümüz kalmamıştır” ifadelerini kullandı. Her geçen gün artan çocuk tecavüzleri ve cinayetlerinin artık son bulması çağrısı yapan Yaşar, açıklamasına şu şekilde devam etti: “Tüm kurum, kuruluş ve STK’lara, çocuk istismarının önlenmesi konusunda üzerine düşen görevi yapmaları için çağrıda bulunuyoruz. Çocuk istismarının dünyada milyonlarca çocuğun ve ailelerinin hayatını karartan toplumsal bir sorundur. Bu nedenle, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın korunması ve doğru yetiştirilmesi için toplumsal bilinçlendirme ve eğitim şarttır. Çocuklarımıza ve ailelerine, cinsel istismardan korunma yöntemleri anlatılmalıdır. Anne ve babalara da büyük görevler düşüyor. Çocuklarını iyi takip etmeli ve duyarlı olmalıdırlar.” “GÜN, İSTİSMARCILARI DEĞİL, ÇOCUKLARI KORUMA GÜNÜDÜR” Çocuklar bizim umudumuz, çocuklar bizim geleceğimiz, çocuklar bizim ışığımız; bu hayattaki en masum varlıklar onlar. Atılabilecek en önemli adımlardan biri de TBMM'de kurulacak daimi bir çocuk komisyonudur. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne ilk imza koyan devletlerden biri olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası taahhütlerine de bağlı kalarak çocuğun yaşama ve sağlıklı gelişimde bulunma hakkını her şeyin üstünde tutmasının asli görevleri arasında olduğu asla unutulmamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 41. maddesinde, ‘Devlet, her türlü şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır’ denilmektedir. Ülkenin geleceği çocuklar böyle vahşice öldürülürken yaşayacakları onca şeyden mahrum kalarak daha büyümeden daha okuldaki başarısıyla ailesini mutlu edemeden daha bir çok güzel şeyi yaşayamadan bu hayattan koparıldıkça geleceğimiz kirlenmeye devam edecektir. Canilerin, sapıkların aramızda dolaşıp, yarınlarımız olan masum çocuklarımızın geleceğini yok etmelerine sessiz kalmayacağız. “ÇOCUKLAR SUSAR AMA BİZLER SUSMAYACAĞIZ” Bir çocuğu savunmak; temelde adalet mekanizması içerisinde çocuğa yönelen tüm tehditlere çocuk adına göğüs germek demektir. Bir çocuğu savunmak; bütün sistem tersini bile düşünse, bütün koşulları hesap edip gerçekten çocuğun yararına olan hukuki sonuç için yılmadan çabalamak demektir. Bir çocuğu savunmak; her şeyden daha öte, çocuklar için daha güvenli bir dünyayı savunmak demektir. İhmal veya istismara uğradıysa, şiddet görüyorsa, eğitimine devam edemiyorsa, çocuk ticaretine, fuhuşa ve pornografiye maruz kalıyorsa, çalıştırılmaması gereken yaşta zorla çalıştırılıyorsa, dili, dini, ırkı, cinsiyeti sebebiyle ayrımcılığa uğruyorsa ve avukata veya devam eden bir davada avukata ihtiyacı varsa; hukuki yardım ve danışmanlık için bize ulaşın. “ÇORUM BAROSU ÇOCUKLARIMIZIN YANINDADIR” Küçükçekmece’de gerçekleşen bu menfur olayla ilgili adli süreci yakından takip etmekteyiz, davanın takipçisi olacağız. Suçlunun ya da suçluların yargı önüne çıkarılıp en ağır cezayı almaları için var gücümüzle mücadele edeceğiz. Çorum Barosu; sadece Çorum'da değil, Türkiye’nin neresinde olursa olsun, toplumumuzu derinden sarsan çocuk istismarı ve cinayetlerini önlemek için çalışacak, davalarının takipçisi olacaktır.” (Haber Merkezi)