Necati Gül, “Dünyada olduğu gibi ülkemizde ve ilimizde en önemli stratejik ürün buğdaydır. Ülkemizin güney illerinde 2016-2017 yılı üretim sezonu hasadının başlama aşamasındaki şu günlerde bir gizli el her yıl olduğu gibi bu yılda ortaya çıktı. Çiftçinin ürünü daha pazara inmeden ithalatın önünü açma ve ürünü ucuza kapatma emelinde olanlar, sanki buğdayda alarm varmış gibi yazılı görsel ve sosyal medyada yer almaya başladı. Ne yazık ki bazı iyi niyetli STK’larda bilmeden bunlara aracı durumundalar.” dedi. Türkiye’de hâlihazırda gerek TMO da gerekse özel sektörde yeteri kadar buğday stokunun olduğunu belirten Gül, hasat öncesi ülkemizdeki yağış oranı ve Türkiye-Rusya arasındaki limoni ilişkiyi fırsata çevirip ithalatın önünü açtırarak, hem çiftçinin elindeki ürünü ucuza kapatmak hem de kolay yönden para kazanma peşinde olanları yetkililer görmeli, buna kesinlikle fırsat vermemesi gerektiğini kaydetti. Konuya ilişkin bir açıklama yapan ZMO İl Temsilcisi Gül, şu görüşleri paylaştı: “Ülke geneline baktığımızda 1 Ekim 2016 – 30 Nisan 2017 tarihleri arasında kümülatif yağışlar normalinden ve geçen yıl yağışından az olduğu doğrudur. Türkiye’nin yedi aylık kümülâtif yağışı 355,6 mm, normali 449,0 mm ve geçen yılın aynı dönem yağış toplamı ise 397,0 mm’dir. Kümülâtif yağışlarda normaline göre % 20,8; geçen Su/Tarım Yılı’na göre ise % 10,4 azalma gözlenmiştir. Lakin durum aşılamayacak kadar kritik değildir. Hububat üretiminin en önemli ayları olan Ocak- Mayıs dönemine ilimiz için baktığımızda; Ocak ayında 26,6 Şubat ayında 2,8 Mart ayında 69,5 Nisan ayında 50,0 Mayıs ayında 21,6 mm yağış almıştır. Bu ayların uzun yıllar ortalaması Şubat ayı hariç çok da farklı değildir. Ayrıca ilimizde bu yıl zaten 15-20 günlük bir gecikme vardır. İnşallah ileri günlerde gelmesini beklediğimiz yağış, bu gecikmeyi olumlu bir duruma çevirecek ve çiftçinin yüzünü güldürecektir. İlimizde konuşmamız gereken konu 208.000 ha sulanabilir tarım arazisinin ne yazık ki hali hazırda sulanan 84.000 ha aladan sadece 32.000 ha (DSİ;7.000 ha. ve Özel İdare; 25.000 ha.) devlet yatırımı ile sulanmasıdır. Temennimiz son zamanlarda önem verilen ve hızlı bir şekilde öne çekilen sulama yatırımlarından planlanan, projelenen ve ihalesi yapılanların tez elden sonuçlanmasıdır. Çiftçinin esas meselesi ürününün para etmesi, tüketicinin derdi ise ucuza tüketmesi. Sonuç; kendi önceliklerimize dayalı, iktidarlar bakanlar değiştikçe değişmeyen, ‘Tarım Hayvancılık stratejisini’ hazırlamamızı zorunlu kılıyor.” (Recep SERBES)