Akar, Türkiye'nin siyasi tarihinde kara bir leke olarak kalan 28 Şubat "Post modern darbesi" nin, geçmişte yaşanan en karanlık askeri darbelerden biri olduğunu ve bu süreçte askeri darbe yaşanan bütün ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de insan hak ve özgürlüklerinin ayaklar altına alındığını, ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığını söyledi. Dönemin iktidar partisi olan Refah Partisi ve merhum Necmettin Erbakan hükumetine yönelik MGK toplantısında alınan karar ile başlatılan sürecin Sincan’da tankların yürütülmesi ile tırmandırıldığını anımsatan Akar, " Bu süreç Müslüman dindar kesime karşı, irtica eylem planı olarak hayata geçirilen uygulamaların toplamıdır. Bazı aktörler üzerinden yürütülen süreçte elbette en fazla “kamuda başörtüsü” takan kardeşlerimiz mağdur edilmiş ve 100 bine yakın kardeşimiz eğitim hayatından mahrum bırakılmıştır. İmam Hatip Okulu öğrencileri zulme maruz kalmış, Kur’an Kursları kapatılmış, Kur’an eğitimine yaş sınırı getirilmiş ve özetle İslami kimliğin yok edilmeye çalışılmıştır. 28 Şubat darbe sürecinde milletin iradesi yok sayılmıştır. Post modern darbe "irtica" tehdidi ve laikliğin elden gitme tehlikesi bahanesiyle dönemin iktidarını değiştirmeye yönelik olarak asker, medya ve iş dünyasının ittifakıyla yapılmıştır. Bu dönemde hukuk devleti kuralları hiçe sayılmış ve demokrasiye sistem dışından müdahale edilerek siyasi iktidar baskı kullanılmak suretiyle istifaya zorlanmıştır." diye konuştu. Türkiye'nin üzerinde oynanan oyunların 28 Şubat'la sınırlı kalmadığına dikkat çeken Akar, darbelerin ülkeyi gerilettiğini hatırlatarak, yaşanan bu zulümleri unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını ifade etti. Darbeyle milli iradeyi sınırlayan bürokratik kurumların inşa edildiğini ve 28 Şubat müdahalesinin siyasal İslam paranoyası çerçevesinde meşrulaştırıldığı kaydeden Akar, "28 Şubat düşüncelerin, inançların, kimliklerin üzerinden tankların geçtiğini ve özgürlüklerin yok edildiğini milletimize ve milletin iradesine karşı yapılan bir darbedir. Toplumsal ayrışmanın tetiklendiği İmam Hatip Okulu öğrencilerine farklı yaptırımların uygulandığı süreçte İslam kimliği yok edilmeye çalışılmıştır. 28 Şubat sürecini yaşayanlar bu ülkenin gerçek mazlumları ve gerçek mağdurlarıdır. Ülkemizde 28 Şubat gibi acıların ayrımcılıkların, ayrıştırmaların yaşanmamasını diliyor, millet iradesinin her zaman en büyük belirleyici güç olması temennisiyle, 28 Şubat mağdurlarını saygıyla yâd ediyorum." dedi.(Haber Merkezi)