Türkiye’nin 15 Temmuz 2016 tarihinde milletin birlik ve beraberliğine, demokratik düzene, hukukun üstünlüğüne ve milli iradeye yönelik tarihin kaydettiği en büyük ihanet girişimine ve menfur bir kalkışmaya maruz kaldığını belirten Kılıç, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Bu darbe girişiminde milletimiz Malazgirt’te olduğu gibi, bu coğrafyayı vatan olarak sahiplenme konusundaki kararlılığını ortaya koymuştur. Milletimiz Anadolu topraklarını hayat alanı olmanın ötesinde istikbali olarak gördüğünü tüm dünyaya haykırmış, Çanakkale’de, Kut’ül Ammare’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da ne cevap vermişse, 15 Temmuz’da da aynı cevabı vermiştir. Menfur darbe girişiminin ilk haber alındığı andan itibaren kararlı bir duruş sergileyerek istiklalimiz ve istikbalimiz uğruna mücadele veren, bu uğurda şehitlik yâda gazilik mertebesine ulaşan güvenlik güçlerimiz ve kadirşinas halkımız ile bu darbe girişiminin bozguna uğratılmasının ardından ülkemiz genelinde olduğu gibi kentimizin meydanlarında demokrasi nöbeti tutarak milli iradeye sahip çıkan aziz milletimizin tüm fertlerine, güvenlik güçlerimize, tüm kurum ve kuruluşların yetkililerine, siyasi iradeye, sivil toplum kuruluşlarına basınımızın güzide temsilcilerine, yediden yetmişe minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Bu duygu ve düşüncelerle, devletimizin bekasına, aziz milletimizin birlik ve beraberliğine kast edenlere karşı bu vatanı savunmak için hayatını kaybederek şehadet mertebesine nail olan tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet, kahraman gazilerimize hayırlı bir ömür, başımızın tacı şehit ailelerimize sabrı cemil niyaz ediyor, aziz milletimizi en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.”(Haber Merkezi)