Öyküde, Ankara'da Atatürk Orman Çiftliği'nde yapılan yarışma ile ilgili bir bölüm şöyle:
"Yarışma günü geldi çattı.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'mızı örnek aldılar hem de.
Dünyanın bütün kuşları davet edildi.
(...)
Manisa' dan gelen kuş oldukça dertliydi:
-Kuş cennetinde yaşıyorduk biz.
Marmara Gölü bir kuş cennetiydi.
(...)
En çok da hatalı sulama gibi nedenlerle göl kurudu. Kuş cenneti cehenneme döndü.
Bu kuşu dinleyen öteki kuşlar çok üzüldüler. Öfkelenenler bile oldu.
-Ben Filistin'den geliyorum, dedi kuşlardan biri.
Kulak kesildi onu duyan, dinleyen bütün kuşlar:
-Bilimden uzaklaşan yöneticiler yüzünden bu kuraklık, bu çölleşme.
Benim yurdumda da kötü şeyler yaşanıyor.
Üstümüze bomba yağıyor. Kül oluyor çocuklar, kuşlar...
-Ben dayanamıyorum, dinleyemeyeceğim dedi minik bir kuş.
(...)
En çok da Anıtkabir üzerinde uçmak, Anıtkabir’deki ağaçların dallarına konmak isterlermiş.
-Gelmişken teşekkür edelim Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e dedi biri.
-Teşekkür edelim, dedi arkadaşı. Onun sayesinde mutlu yaşıyoruz ülkemizde.
(...)
Sonuçlar açıklanacaktı.
Hiç bir kuş kanadını kıpırdatmadan, nefes bile almadan beklemeye geçmişti.
Anadolu'nun bu on iki kuşu da güzeldi.
Hepsi de birinciydi aslında.
Yarışma gereği birine birincilik verilecekti.
Sunucu kararı açıkladı:
-Bu yarışmanın kuş güzeli, (...) "
