Bir kurt ak dağda haksız yere koyunları boğmuşsa, kara dağda kırılan ayakları onun cezasıdır. Çünkü zalim asla payidar olmaz. İnsanoğlu geçici, basit dünya zevklerinin zebunudur. Adi, pislik nefis arzularının esiridir. Hiç bir kimse kendi arzuların nefsinin geçici sonunda sıkıntı olan isteklerini devam ettiremez. Çünkü bu insanın gücü ve iradesi dışındadır.

Örneğin; ilahi kanunlardan hattı istiab kanunu vardır. Hiç kimse gücünün dışındaki bir ağırlığı kaldıramaz.... 10-20-30-40... 100 belki 150 kg ama 200 kilo kaldıramaz. Devamlı koşamaz, devamlı yiyemez, devamlı yatamaz, devamlı iş göremez, yani insanoğlu aciz, Allah mucizdir.

Buna rağmen insanoğlu zalimdir, acımasızdır, hem adi şeytan, hem de kutsi melektir. Neden cennet varken cehennemi tercih etmeli... Ulu Allah resulüm, onlar kendilerinden önce nice nesilleri zulümlerinden ve inkarlarından helak ettiğimiz görmediler mi? Öncekiler yeryüzünde zamanına göre daha güçlü ve kıymetli idiler. Sizlere verdiğimizi onlara da vermiştik; ihtiyaçları olan yağmuru bol bol göndermiştik. Evlerinin önünden, bahçelerinden ırmaklar akıtmıştık. Refah ve saadet içinde bulundukları halde günahları, nankörlükleri, zulümleri yüzünden onları helak ettik. Yerine yeni nesiller getirdik. Zulme daldılar, dinlerini inkar ettiler ve Allah’ın gazabına uğradılar. (En’am 6. ayet)

Eğer bu zamanın insanı bu olaylardan ibret almaz, uyanmazsa, sizleri de Allah yok edip yerinize yeni nesiller getirmeye elbette kadirdir. İnsanoğlu aklını kullanır da aynı tuzağa düşmezse, doğruyu bulmuş demektir. Kur’an’da yüce Allah 49 yerde “aklınızı kullanmaz mısınız, akıl etmez misiniz, düşünmez misiniz” gibi hitaplarla akıl ve fikir sahibi mantık ehlini uyarmıştır. Kurtuluş aklımızı kullanarak gerçeği bulmakta, hakikat yolundan gitmektedir. Hiç kimse ulu Allah ile savaşamaz. Çünkü Allah mutlak galiptir.

Nerede annen, nerede baban, aynı yere sen de giden, cehennemden çekip alan el Muhammedin elidir. Karun’a malı, Nemrut’a canı, Firavun’a sarayı, Şeddat’a sözde cenneti bir fayda vermedi. İnsanları malı, canı, malı, mülkü yani her şeyi Allah’ındır. Heyhat, ibret alan yok mu. Hakka yönelene müjdeler olsun.

Dünyadaki zalimlerin serüvenlerinin tamamını yazmak mümkün değildir. İbret alana bir öğüt, dibinde gölgelenmek isteyene bir söğüt yeter.

İnsan isen bir gül yeter kokmaya, değil ise gir bahçeyi yıkmaya.

Biz de bu kısa yazı dizimizi saygıdeğer okurlarımızı uyarmak, insanımızı maddi ve manevi tehlikelerden korumak amacı ile incelemeye aldığımız zalimlerin son anları yazımızı burada sonlandırıyor, yeni bir konuda buluşmak üzere hepinizi saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.

(SON)