Dünya ticaretine
yüzü dönük olan iş adamlarımız son yıllarda yoğun olarak yurt dışında kurulu
olan veya kurulacak şirketlere iştirak etmek suretiyle, dünya pazarına açılmaktadır.
Yoğunluk kazanan bu yurt dışı ortaklıklardan elde edilen kazançların
ülkemizdeki vergi mevzuatı ve Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkındaki
Kanunumuz çerçevesinde yasal bir sorun yaşamamak amacıyla ne gibi işlemler
yapacağımıza bir bakalım.
Türkiye’de kurulu
şirketlerimizin, yurt dışındaki bir şirkete iştirak ettiğimiz ( ortak
olduğumuz) da, yurt dışındaki şirkete gönderilen iştirak ( ortaklık) sermayemiz
eğer, 5.000 milyon ABD doları ve eşit
tutarda nakit ve ayni sermaye ise banka ve diğer finans kurumları aracılığı
göndermek serbesttir. Eğer sermaye tutarımız ki ister ayni olsun ister
nakdi, 5.000 milyon ABD doları aşıyor
ise Bakanlıktan izin almamız gerekmektedir.
Yurt dışındaki
şirketlere gönderdiğimiz sermaye transferlerinin tutarlarını, yurt dışındaki
şirketin ana sözleşmelerini, adreslerini, faaliyet raporlarını her yıl mayıs
ayı içinde, sermaye yapısı ve değişikliklerini değişikliğin oluştuğu tarihi
takip eden en geç 1 ay içerisinde Hazine Müsteşarlığı Yabancı Sermaye Genel
Müdürlüğü’ne bildirmek zorunluluğunu unutmayalım.
Yurt
dışındaki bir şirkete iştirak ettiğimiz ( ortak olduğumuz) da, bu şirketin
karından elde ettiğimiz iştirak (ortaklık) kazancından tekrar Türkiye’de vergi
ödememek için;
İştirak
ettiğimiz yurt dışındaki kurumun, Anonim yada limited şirket statüsünde
kurulmuş olması gerekmektedir.
Yurt
dışında iştirak ettiğimiz bu şirketin, gerek kanuni gerekse iş merkezinin
Türkiye’de bulunmaması gerekmektedir.
İştirak
payımızın, yurt dışındaki şirketin sermayesinin en az % 10 oranında olması
gerekmektedir.
İştirak
payımızın (Ortaklık sermayesinin) en az bir yıl süre ile kesintisiz
kayıtlarımızda bulunması gerekmektedir.
Yurt
dışındaki şirketin, kendi ülke mevzuatları çerçevesinde en az % 15 oranında
toplam vergi yükü ( ödemesi) gerekmektedir.
Yurt
dışındaki şirketin kar dağıtımını yapması halinde bu kazancımızı, kar
dağıtımının yapıldığı yılın kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihe
kadar ( Nisan ayına) Türkiye’ye transfer edilmesi gerekmektedir. Diğer yandan
elde edilen yurt dışı karının ilgili yılın bilançosuna dahil edilmesi de diğer
bir gerekliliktir.
Ülkemizdeki vergi mevzuatları ve diğer ek mevzuatlar, Şirketlerimizin yurt dışına açılmaları, rekabet güçlerini artırabilmeleri için sağlamış olduğu istisna ve kolaylıklardan yararlanmak, bir yandan işletmelerimize finansman desteği sağlayacağı gibi diğer yandan ülke dışı pazarlara daha kolay mal ve para transferi yapmayı hedeflemiştir.