Recep, Şaban ve Ramazan aylarının, Müslümanların Hakk’ın rahmet, bereket ve mağfiretine olan iştiyakını zirve noktaya taşıyıp, huzur iklimine doğru seyahat ettiği müstesna zaman dilimleri olduğunu anlatan Aras, üç aylarda bulunan kandil gecelerinin, gecenin Rabbani tecellilere ayna oluş sırrının en güzel bir yansıması olduğunu vurguladı. Aras, “Bu aylar içinde rahmet, mağfiret ve bereket kapılarının ardına kadar açık olması inananlar adına eşsiz bir fırsat olduğu kadar, yaşanan onca sıkıntı ve karmaşanın yumuşaması için de değerli bir imkân sunacaktır. Bu özel aylar ve bu ayların içinde barındırdığı mübarek gün ve geceler, bizlere, hızla geçen zamanın değerini idrak etmenin, durup düşünmenin imkânını da sunar. Günlük hayatın yoğun koşuşturması ve temposu içinde kendimize dönüp, gönül âlemine nazar kılmanın ve içe doğru bir yolculuk yapmanın zamanıdır. Manevi ve ahlaki değerlerin yozlaştırıldığı, aile değerlerinin ve toplumun ortak bağlarının yok olurcasına zayıflatıldığı, dünyanın sanal ve geçici meşgalelerinin ve sonu gelmez heveslerinin bütün hayatımızı ve geleceğimizi ipotek altına aldığı günümüzde, Cenab-ı Allah’ın rahmet yüklü mesajı Kur’an-ı Kerim’i daha iyi anlamaya, bunun için de onun değerlerini yaşamaya, yaşatmaya ve bu çerçevede Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’(s.a.s.)’in örnek hayatını ve ahlakını da rehber edinmeye ihtiyacımız büyüktür. Üç aylık mübarek dönemin, kanayan ve derinleşen sosyal, toplumsal ve siyasal yaralarımıza şifa ve umut olması en samimi beklentimizdir. Manevi dirilişe, manevi arınmaya ve huzur ortamının tesis edilmesine vesile olması dileklerimle aziz milletimizin, Türk-İslam aleminin ve bütün Müslümanların mübarek ‘’Üç Ayları’’nı dualarımla birlikte kutluyorum” dedi.(Haber Merkezi)