Müslümanlık, bedeni temiz, ruhu temiz, kalbi temiz, ahlakı temiz olanların dinidir. Yani, müslümanlık A’dan Z’ye tam bir temizlik dinidir. Bu hususta yüce Allah Kur’an’da “(Allah temizdir) temiz olanları ve günah kirlerinden tevbe ile temizlenenleri bedenlerini maddi kalplerini ve ruhlarını manevi kirlerden temizleyenleri sever.” (Bakara 222) buyurur.

R.SAV. de, “Temizlik imanın yarısıdır. Müslümanlar temiz olmalıdırlar” buyurur (Buhari Müslim)

*

Gelmiş geçmiş bütün dinler içinde dinimiz kadar temizliğe önem veren başka bir din yoktur. Gerek sosyal yaşantımızda ve gerekse ibadetlerimizde yapacağımız en öncelikli iş şüphesiz ki temizliktir. Çünkü beden ve ruhumuzun yaşamı temizlik esasına dayanır. Gusul, boy abdesti mi gerekti, temizliktir. Namaz mı kılacağız, mutlaka abdest alırız, temizlik. Yemek mi yiyeceğiz, yemekten önce ve sonra mutlaka ellerimizi, ağız ve dişlerimizi yıkayacağız. Kalbimizi ve ruhumuzu günah kirlerinden koruyacak ve temizleyeceğiz. Manevi, ahlaki kirleri tevbe ve pişmanlık suyu ile temizlenir. İmansızlığın ve inkarın yani küfürün suyu ise cehennem ateşidir. Paslı demir su ile değil, ateş ile temizlenir. Demek ki müslümanlık=temizlik, temizlik esastır, Müslümanlıktır. Demek ki müslümanlıkla temizlik et ile kemik kemik ile ilik, kan ile damar, beden ile ruh gibidir. Temizliğin olmadığı yerde müslümanlığın hüküm sürmesi zordur. Çünkü pisliklerle İslamın bağdaşması düşünülemez.

Temizlik, müslümanın-imanın insanın en güzel süsüdür. Gerçek müminin elbisesi, bedeni, ruhu, kalbi temizdir. Yüce Allah’ın en çok sevdiği güzelliklerden birisi de temizliktir. Temiz olanlardır.

Ne buyuruyor R.SAV. efendimiz; “Soğan, sarımsak yeyip de camiye gelmeyiniz. İnsanları kötü kokularla rahatsız etmeyiniz. Namazın farzlarnıdan olan hadesten taharet su ile giderilecek pisliklerden temizlenmek, abdest almak, tuvaletten temiz çıkmak. Necasetten taharet, elbisende ve namaz kılacağımız yerlerde pislik olmamak” buyurmuşlardır.

Demek ki temizlik olmdan ibadet de yapılamıyor. R.SAV. buyurur ki; “Allah’ın sizlere emri şudur; Bedeninizi su ile, günahlarınızı tevbe ile, malınızı da zekatınızı vererek temizleyiniz. Allah temizdir ve ancak temiz olanları sever” buyurmuştur.

*

Görüldüğü gibi yüce dinimiz maddi ve manevi temizliği birbirinden ayırmaz. İkisini bir bütün olarak düşünür. Nedir manevi pislikler? Ruhmuzu ve kalbimizi kirletenler; şirk, kibir, gurur, kendisini beğenenler, yalan, gıybet, çekememezlik, istememezlik, dedikodu, fitne, fesat, söz taşımak, kötü zan, vesvese, gaflet, ihanet, ümitsizlik, korkaklık, israf, cimrilik, acımasızlık, en ağırı zulüm ve haksızlıklar. Bunlar insanın kalbini kirleten, ruh sağlığını bozan, insanı psikopat, ruh hastası yapan manevi pisliklerdir. Maddi pislikleri üreten mikroplar nasıl zararlı ise, kalbimizi ve ruhumuzu kirleten manevi mikroplar da ahlaki zaaflardır ki, bunlardan kurtulmak, maddi kirlerden kurtulmak kadar kolay değildir. İrade işidir. En etkin deterjanlar bile manevi pislikleri temizlemez. Ancak iman nuru İslam ahlakı güçlü irade ahlaki pisliklerin suyudurlar.

Tekrar edersek, müslümanın bedeni pak, ruhu pak, kalbi pak, elbisesi pak, aslan yatağından belli olur, yuvası paktır. Müslüman pak oğlu paktır. Oruç tutmak niçin emredilmiştir? İnsanı bedeninin iç ve dış organlarının temizliği, revizyonu, ruhunun paklığı için emredilmiştir. Öyle ise temizlik üzerine kurulmuş bir dinin mensupları olarak bir müslüman asla pis olamaz. Bedeni, elbisesi, ruhu, kalbi ve görünümü ile pak ve şık olacaktır. Temiz olanları hem ulu Allah, hem de insanlar sever.

Yazımızı R.SAV.in her hutbenin sonunda okunan ve manevi temizlikle ilgili olan şu kutsal sözü ile bitirelim; Günahından, günahlarından tevbe edenler hiç günah işlememiş gibi temiz olurlar. Ey yüce olan Allahım! Sana tevbe ediyor, sana sığınıyoruz. Senden tevfik, yardım istiyoruz. Lütfen Allahım. Amin.”