Lafçı, KİK Toplantısındaki talepleri şöyle sıraladı: “Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları iki yılda bir yapılmalıdır. Toplu sözleşmede de talebimiz olan “Sosyal Hizmet Tazminatı” için Bakanlığınız nezdinde gerekli çalışmalar yapılmalıdır. 08.02.2017 tarihli ve 2017/01 nolu Nöbet Hizmetleri Genelgesi’nde aşağıdaki hususlar yeniden gözden geçirilerek düzeltilmelidir: Genelgenin 4. maddesinin ikinci paragrafında; kurumda nöbet tutacak personel sayısı dörtten az olması durumunda Bakanlığın diğer kuruluşlarında görev yapan personele nöbet görevi verileceği belirtilmiş. Ancak nöbet düzenlemesinin uygulanmasında, Bakanlığımızın taşra teşkilatlarında görevli personel sayısının yetersiz olması, genelgedeki nöbet izni ve nöbet ücretine ilişkin diğer açıklamalar da göz önüne alındığında nöbet tutacak personelin mağduriyet yaşayacağı açıktır. Genelgenin 6. maddesinde; nöbet hizmeti ile birlikte mesai saatlerinin kanunen belirtilen haftalık 40 saatlik çalışma süresini aşacağı ve nöbet hizmeti sürecinde fazla çalışılan 16 saat için 2 gün izin verileceği belirtilmiştir. Nöbet izninin kullanılmasında kurumun hizmetinin aksamaması için idarenin uygun göreceği zamanlarda kullanımını veya izin kullanılamaması durumundaysa nöbet ücretinin verileceği belirtilmiştir. Genelgenin 18. maddesinde ise; “her nöbet günü için bir günden fazla nöbet (ek ders) ücreti ödenemez. Haftalık 40 saatten fazla çalışılması durumunda;a) Hafta içi nöbet tutulan her 8 saat için öncelikle 1 gün izin verilmesi, izin verilmemesi durumunda 1 gün nöbet(ek ders) ücreti,b) hafta içi veya hafta sonu nöbet tutulan her 16 saat için öncelikle 2 gün izin verilmesi, izin verilememesi durumunda 1 gün izin 1 gün nöbet (ek ders) ücreti ödenmesi gerekmektedir” denilmektedir. Bu durumda genelgenin 6. maddesi ile 18. maddesi çelişmektedir. Nöbet izni kullandırılmayan personele nöbet ücreti ödenmeyecektir. Ayrıca nöbet izni idarenin uygun gördüğü zamanlarda verilir denilse de; 4 kişinin nöbet tuttuğu kuruluşta, 3 günde bir nöbet tutan her iki kişinin izin kullanması nedeniyle, “idarenin uygun göreceği bir zaman dilimi” söz konusu olmayacaktır. Mevcut durumda kurumlarda nöbetçi personel bulmakta zorlanılırken, bu genelge ile nöbetçi personel bulunması adeta imkânsız hale gelmiştir. Genelgede bazı görevler, meslek mensupları ve statülerle ilgili nöbet kısıtlaması yapılmıştır. Hâlihazırda nöbet hizmetinin zor karşılandığı düşünüldüğünde, bu hususta yeniden değerlendirmeye ihtiyaç vardır. Genelgenin nöbet ücretlerini düzenleyen 17. maddesinde ise; nöbet izni kullandırılmaması halinde her nöbet günü için Saat ek ders ücreti ödenmesi gerektiği ve bu ders ücretinin haftada (9) saati geçemeyeceği belirtilmiştir. Ancak hali hazırda yürürlükte olan 3. Dönem Toplu Sözleşmenin Sağlık ve Sosyal Hizmet Koluna İlişkin 27. maddesinde; “3” ve “9” ibareleri sırası ile “4” ve “12” olarak değiştirilmiştir. Genelgenin ilgili maddesinde parantez içerisinde toplu sözleşme hükümlerinin uygulanacağı belirtilse de Bakanlığımızın teşkilatlarında toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmayacağına dair algı oluşturmaktadır. Ekim 2015 Kurum İdari Kurulu’nda teklif ettiğimiz “Döner sermaye merkez müdürü, kuruluş müdürü, müdür, şube müdürü kadrolarına atanabilmek için sayılan unvanların içine bilgisayar işletmeni, veri hazırlama ve kontrol işletmeni ve yurt yönetim memuru da dâhil edilmelidir.” talebimize karşılık, Bakanlığınız ile Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğine ekleneceği hususunda anlaşılmış olsa da bugüne kadar gerekli değişiklikler yapılmamıştır. Gerekli değişikliğin biran evvel yapılması gerekmektedir. Bakanlık çalışanlarının eğitimini teşvik için üniversiteler ile anlaşmalar yaparak uzaktan öğretim veya açık öğretimle lisans tamamlama ya da lisansüstü eğitim imkânları sağlanmalıdır. Bakanlık personelinin 0-6 yaş grubu çocukları için kreş imkânı sağlanmalıdır.”(Haber Merkezi)