Soğanı çok dilimize doladık, cebimizdeki para değerini yitirdikçe soğan aldı başını çıktı yükseklere. Duyduğu saygı da o oranda arttı “haşmetlünün”. Gündemdeki yerini korumakla birlikte, çoğumuzun unutmuş göründüğü aile gelir/gider tablomuz her gün ağırlaşıyor. Şimdilik bizim balkona dadanan kara sakalsız “soğan, so on, soğğan” deyip dursun. Biz biraz “s.oğan” konusuna değinelim.

14 Mayıs 2023’te bitiremediğimiz CB seçimi 2. tura kaldı ve 28 Mayıs 2023’te bitecek. İşte bu gün dananın kuyruğu kopacak, ak koyunla kara koyun belli olacak. Düğümü çözecek olan ister köylü, ister kentli bizlerin oyu.

Tek bir oyun bile çok değerli olduğunu bilerek sandığa gideceğiz ve olabildiğinden büyük bir gayretle” sehven” yazılmalara, trafoda kedilere, yolda suya veya çöpe karışmalara, mühürsüz zarflara,  siyasetin sağ yelpazesinde cirit atanların türlü çeşitli Ali-Cengiz oyunlarına karşı pür dikkat karşı duracağız.

Bu yetecek mi?

-Umarım yetecek.

Yetmezse ne olacak?

Kesin bir şey söylemek pek olası değilse de kendimce bir çıkarımda bulunabilirim.

14 Mayıs’ın ertesi güne kalan sayım sonucu orada bitti. 28 Mayıs 2023 bir dönüm noktasını gösteriyor.

Ya ucu faşizme ve dinci dayatmalara uzanan bir otoriter tek adam yönetimine olur vereceğiz ya da demokrasi, haklar, insana saygı, çocuğun masumiyeti, kafa kesen/asker yakan, domuz bağı ören gericiliğin meclise girmesine olanak tanıyacağız.

İşte bu aşamada Sinan Oğan faktörü düşük bir oy oranıyla da olsa bir etken olarak karşımıza çıkıyor. Durumu değiştirecek bir etki yapmayacağını düşünüyorum. Her ne kadar çelişkili bir siyasal gelişme gösterse de, dün dediğine bugün karşı pencereden baksa da, yüzüne yediği yumruk izini unutmuş olsa da iki gün daha gündemde kalacak, seçimden sonra ayakları onu nereye götürecek bilinmez. Hazar Denizi’nden bu tarafa esen rüzgârlar nahoş kokular getiriyor. Hesaplar öyle anlaşılıyor ki kendisine dönmüş. Sayın Oğan bu zik-zaklı davranışıyla, farkında mıdır bilmem ama siyasal yaşamına noktayı koymuş görünüyor.

Biz baskıya, pahalılığa, yolsuzluğa altüst olan yaşamın sürdürülmesine karşı Sayın Kılıçdaroğlu’na oy vermek üzere sandığa gideceğiz. Hakkında çıkarılan yersiz, temelsiz, montaj dedikodulara halkın itibar etmeyeceği ve demokrasi anlayışını oylayacağı kanısındayım.

Yazı yazma ve söz söyleme, özgürce türkülerimizi, şarkılarımızı okumaya, çağdaş dünyada yerimizi yeniden bulmaya oy vereceğiz.

Demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin yeniden tesis edildiği, burjuva demokratik anlamda da olsa parlamenter demokrasinin yerli yerine oturmasına, insan haklarının yüce değer olarak benimsenmesine, çocuklarımızın korkusuz, art niyetsiz bir ortamda eğitim görmesine ve yaşamasına oy vereceğiz.

Bekleyelim 29 Mayıs’ta doğan güneş ne getirecek.

Şimdiden ülkemiz için hayırlı olsun.