Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri için siyasal tansiyon olabildiğince yükseldi. Hem siyaset hem toplum bu seçime kilitlendi.
Çünkü bu seçim, Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi olacaktır.
Çünkü bu seçim, Cumhuriyet tarihinin bundan sonraki kaderini belirleyecek bir seçim olacaktır.
Ve bu nedenle daha geniş yelpazeli ittifaklar oluşmuştur.
İşte bugün, 2023 seçimleri için oluşan ittifaklar:
Cumhur İttifakı; AKP, MHP, BBP, HÜDAPAR (Hür Dava Partisi) ve Yeniden Refah Partisi.
Millet İttifakı; CHP, İYİ Parti. Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve GELECEK Partisi.
Emek ve Özgürlük İttifakı; HDP, EMEP, TİP, EHP (Emekçi Hareket Partisi), TÖP (Toplumsal Özgürlük Partisi) ve SMF(Sosyalist Meclisler Federasyonu).
ATA İttifakı; Zafer Partisi, Adalet Partisi, Türkiye İttifakı Partisi ve Ülkem Partisi.
Burada ismi olmayan diğer siyasi hareketler ve siyasi partiler de büyük olasılıkla bu ittifaklardan birinin yanında yer alır olacaktır.
* * *
Türkiye, 16 Nisan 2017 referandumu ve 24 Haziran 2018 seçimleriyle başkanlık sistemine geçmişti.
İşte bu geçişle, hem iktidar hem de muhalefet için zorunlu bir seçeneğe dönüşen ittifaklar sistemi, siyasetin gündemine yerleşti.
Ve siyaset giderek yeni bir yapılanmaya doğru sürüklenir oldu.
Peki, ittifaklarla oluşan bu yapılanmanın getirisi ne olmuştur ya da ne olacaktır?
Her ne kadar ilkeler kaybolur gibi gözükse de…
Her ne kadar sosyolojik yapımız, ideoloji tarihimiz, hatta siyasi parti kültürümüz taban tabana zıt bir içeriğe sahip gözükse de...
Ve de her ne kadar seçim kazanma ve %50+1’e ulaşma amacı, ittifak siyasetinin alanını seçim aritmetiğine indirgese de…
Farklı siyasi ideolojilere, farklı siyasi kimliklere ve farklı seçmen tabanına sahip partilerin bir araya gelip birlikte çalışmaları, Türkiye’ye büyük zarar veren yıkıcı kutuplaşmayı bir ölçüde de olsa zayıflatır görünmüştür.
Ve de ittifaklarla, yıkıcı kutuplaşmaya alternatif olarak belli ilkeler üzerine kurulmuş bir siyaset anlayışının, siyasi yaşama geçebilir olduğu görünmüştür.
* * *
Ayrıca:
İttifaklar siyaseti, daha da önemli olarak siyasi alanda, “güçlü iktidar-zayıf muhalefet” denklemini bozar olmuştur.
İttifaklar siyaseti, muhalefeti canlandıran ve seçim kazanma noktasına getiren bir dönüşüme yol açar olmuştur.
İttifaklar siyaseti, sadece siyasi sonuç temelli bir araya gelmeyi değil, farklı aktörlerin birbirleriyle işbirliği yapmasını, birlikte çalışmasını, müzakere etmesini, birbirine etki etmesini, hatta siyasal bir değişimi içinde taşır olmuştur.
Ve de…
İttifaklar siyasetinde yeni bir liderlik anlayışı görünür olmuştur.
Yani gücü paylaşan, müzakere eden, ortak aklı ön plana çıkaran ve ülke için iyi olana dayanan siyaset anlayışını benimseyen bir liderlik anlayışı yaratılır olmuştur.
* * *
Ve de diyebiliriz ki;
İttifaklarla 12 Eylül darbesinin getirisi olan seçim barajı endişesi yok olmakta, mecliste daha geniş bir siyasi temsil gücü oluşmaktadır.
İttifaklardaki siyaset dilinde daha halkçı, daha millici söylemler ağırlık kazanmaktadır.
Belki de daha önemlisi, etnik ve inanç eksenli kutuplaşmalar eritilir olmaktadır.
Evet, 2023 seçim sonuçları nasıl sonuçlanır, şimdiden bilemeyiz ama ittifakların Türkiye siyasetine katkısı yukarıda saydığımız bu olgular olacak gibidir.