İnsan her devirde insandır. Arzu, istek ve ihtiyaçları aynıdır. Zamanına göre istekler çok, imkanlar kısıtlıdır. Çünkü nefsin arzularının bu dünyada karşılanması mümkün değildir. Çünkü dünya doğumdan ölüme bir sınavdır. Bunun az hesabı bu dünyada, asıl mahkeme ve adalet mahşerde, arasatta, mizan terazisindedir. Çünkü dünyada zulüm, ahirette adalet hakimdir. Adalet mülkün  temelidir. Tüm olayların, problemlerin çözümünün ana kaynağı hak, adalet, bölüşüm, paylaşım ve çalışmak, çalışmaktır. Gene de çalışan bu dünyadaki nasibini alır. Esas nasip ahirette. Bitmeyen, tükenmeyen ebedi olan arzuların ve isteklerin nimetler karşısında iflas ettiği yeter yeter diye haykırdığı yer cennettir. Tabiki bir plağın öbür yüzü vardır. O da kafirler, inançsızlar, avarelerin mahrumiyeti, azap yeri olan cehennem vardır. Ahiret asaydı ne dünya ne nimetler hiç bir şey olamazdı. Referans ahirettir.

Ebulleys Semerkandi hazretleri, büyük bir alim, araştırmacı, fakih, müfessir, hanefi alimidir. Tirmizi’nin hocasıdır. Ö.M.983. Muhaddis bilgindir. Bu bilgin büyüğümüz buyurur ki; 5 yerde konuşmak zaruret olmadığı sürece mekruhtur. Hoş bir iş değildir. İnsanın saygınlığını azaltır.

1-Cenaze arkasında giderken ölü hakkında dua ederek gidilmelidir. Çünkü bu da bir haktır. Ölünün hakkıdır. Kul hakkına dönüş ki o zaman haram olur, 2-Kur’an okunurken, vaaz, nasihat yapılırken, 3-Hutbe okunurken haramdır, 4-Tuvalette, hacet halinde, 5-Cinsel ilişki anında.

5 yerde sağa sola bakınmak mekruh, hatta haramdır.

1-Namazda, namaz bozulur, 2-Onun bunun kapı, pencere, balkon gibi açık olan yerlere bakınmak, 3-Hamamda başkasını izlemek, 4-Dünyada kendinden üstün olanlara haset, çekememezlik niyeti ile izlemek, 5-Dince kendinden aşağıda olanları küçümsemek haramdır.

5 şey 5 yerin anahtarıdır;

1-Taharet, temizlik, abdestin anahtarıdır, 2-Abdest namazın anahtarıdır, 3-Namaz iman anahtarıdır, 4-İman cennetin anahtarıdır, 5-Şu halde cennet temizdir, temizlerin yeridir. Çünkü abdest azalarının işledikleri günahlar, abdest suyu ile yıkanır ve temizlenir.

AZ SADAKA ÇOK

BELAYI DEF EDER

Hz. Muhammed S.AV. efendimiz alemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Ulu Allah’ın en sevgili kulu olarak seçilmiş, kainatın efendisi olmuştur. Fiziki yapısı ve sosyal etkinliği açısından yüce Allah’ın ayetiyle “Ben de sizin gibi bir beşerim, insanım, ancak sizlerden farklı olarak bana Cebrail vahiy getirdi. Allah’ın ayetlerini kullarına aktarır ve açıklarım. Yüce Allah beni mucize, fizik üstü, olağan güçle kuvvetlendirmiş, ulu mevlanın idaresi emri ile hareket ederim. “Vallahü yağsımüke minannas” ayeti başta insanlar olmak üzere kainatın bütün kötülüklerinden korumuştur. Örneğin, İslam tarihindeki tespitlere göre 10’dan fazla insan vs tarafından suikast yapılmış, hiç birisinden en ufak bir zarar görmemiştir.

Hicretteki mağara olayı. Akıl ve mantığı iflas ettiren bir olaydır. Ulu Allah “Ey habibim, üzülme, Allah sizinledir” Tevbe suresi ile belgelenmiştir. Örneğin, miraç olayı... Örneğin gizli ordularla görünmeyen ve doğa olayları. Fırtına, kum fırtınası, yağmur, karanlık vs. gibi desteklemesi bunların hepsi inkarı ve aksi asla mümkün olmayan ayeti kerimelerle sabittir.

Necm suresi 3. ayet: “Ey insanlar. Muhammed SAV. kendiliğinden asla bir şey söylemez. Söyleyemez. Onun her sözü yüce Allah’ın izni ve emri sonucudur” diye Allah cc. hazretleri bildirmiştir. Şimdi, bu durumda R.SAV.le ilgili düşünce, eylem, söylem ve diğer durumlarda konuşurken R.SAV.in bu insan üstü kuvvetlerle yüce Allah tarafından desteklendiği asla unutulmamalıdır. Ağzı olan konuşursa, yalan, maksatlı ve kasıtlı konuşmaktadır ki, bunun tabii bir sonucu olarak inkarı mucip bir iddia varsa zaten o kişinin dinen bir ilgisi yoktur.

(SÜRECEK)