Davanın avukatlarından Ahmet Özdel, içinde cem ayini yapılıp ibadet edilen Koyunbaba Türbesi’nin devri için Çorum İdare Mahkemesi’ne başvurduklarını ancak bu binaya, Koyunbaba Türbesi Camisi adı verilerek imam atandığını belirtti. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Çorum Şubesi’nin Koyunbaba Türbesi’nin Alevilere devredilmesi için 2013, 2014 ve 2015’te birçok kez Tokat’taki Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ve Çorum Valiliği’ne başvuru yaptığını belirten Av. Özdel, vakfa sunulan dilekçede, “Halkımızın inanç ve ibadetlerinin yerine getirilmesi için gerekli ortamı sağlamak, korumak, bakım ve temizliğini yapmak” gerekçelerinin gösterildiğini söyledi. Çorumlu Alevilerin türbeyi ilk istediği tarihten bir yıl sonra Koyunbaba Mahallesi Muhtarı’nın müftülüğe, “Türbenin yanındaki yapının ramazan ayı nedeniyle ibadete geçirilmesi için din görevlisinin görevlendirilmesi” istemli dilekçe verdiğini kaydeden Özdel, “İlçede birden fazla Koyunbaba Camisi bulunduğundan bu yapıya Koyunbaba Türbesi Camisi adı verilip imam atandı” diyerek, türbenin camiye dönüştürülmesinin ardından yürütmenin durdurulması için Çorum İdare Mahkemesi’ne başvurduklarını bildirdi. Osmancık’ta 26’ya yakın cami, onlarca mescit ve Kuran kursu bulunurken, tek bir cemevi olmadığını söyleyen Av. Özdel, “Sırf inkar politikası gereği bu alan mescide dönüştürülmüştür. Osmancık’ta Alevilerin Koyunbaba Türbesi dışında inançlarını yerine getirebileceği bir yer yoktur. Bu yer Çorum, Tokat, Amasya ve Samsun’daki 200 bin Alevi'nin tarihsel ve inançsal merkezidir” dedi. Özdel, Diyanet İşleri Başkanlığı’nca yapılan savunmada, türbenin uzun yıllardır mescit olarak kullanıldığının ileri sürüldüğünü söyleyerek, Çorum İdare Mahkemesi’nin 31 Mart 2016’da vakfın talebini reddettiğini söyledi. Özdel, bunun üzerine Danıştay’a başvurduklarını dile getirerek, şimdi de Danıştay’dan gelecek kararı beklediklerini dile getirdi. (Haber Merkezi)