İnsan olduğunun farkında değildir. Ağzı vardır, dili yoktur; kaçmayı dahi düşünmeyen, hiçbir tehlike arz etmeyen bir köledir sadece.
Bilinci, benliği olmadığı için, sadece efendisine boyun eğen bir köle…
Evet… Mankurt için önemli olan tek şey, efendisinin emirlerini yerine getirmektir…
Akıl yoksunluğunu ifade eden “mankurtlaşma” artık bir kavram olarak kullanılmaktadır.
Anadolu’da “mankafa” derler!..
Kim bilir, Cengiz Aytmatov, bekli de “Türklüğü kimselere bırakmayan”, kraldan fazla kralcı Türkçü geçinenleri uyarmak istemektedir…
Anlayana tabii…
Türk Bayrağı’nın yakılmasını, gönderlerden indirilmesini, ayaklar altında çiğnenmesini protesto ettin mi?
Hayır!...
Atatürk heykellerinin parçalanmasını protesto ettin mi?
Hayır!...
Bu ülkenin parsel parsel özelleştirme adı altında satılmasını protesto ettin mi?
Hayır!...
Türk kimliği kavramının, Anayasa’dan çıkarılmak istenmesini protesto ettin mi?
Hayır!...
Devlet nişanından, devlet kurumlarından Türkiye Cumhuriyeti ibaresinin kaldırılmasını protesto ettin mi?
Hayır!..
Andımızın kaldırılmasını protesto ettin mi?
Hayır!..
23 Nisan, 19 Mayıs gibi ulusal bayramlarımızın kaldırılmasını protesto ettin mi?
Hayır!..
Atatürk, eğitim müfredatlarından çıkarılıyor, protesto ettin mi?

Hayır!...

Soma katliamını protesto ettin mi?
Hayır!..
Doğa katliamlarını protesto ettin mi?
Hayır!…
Kaçak Sarayı protesto ettin mi?
Hayır!..
Akıllara durgunluk veren israfı protesto ettin mi?

Hayır!...

Kuzey Irak’ta Türkmenlerin katledilmesini protesto ettin mi?
Hayır!..
Süleyman Şah Türbesi’nin oradan oraya taşınmasını protesto ettin mi?
Hayır!..

Kuzey Kıbrıs elden gidiyor, protesto ettin mi?

Hayır!...
Ülkenin parçalanma projelerini protesto ettin mi?
Hayır!…
Aaa Papaza bak numarasıyla, yüzde 100’ü aşan devalüasyonları protesto ettin mi?

Hayır!...

Eğitimi yaz boz tahtasına çevirdiler, protesto ettin mi?

Hayır!...

Peki neyi protesto ettin?
Sadece… Bu ülkenin yüz akı sanatçısı Bedri Baykam‘ı protesto ettin..!
Beyoğlu Piramit Sanat Galerisi’nde Almanya, Fransa, Japonya ve ABD’den sanatçıların eserlerinin de yer aldığı “Çırılçıplak” başlıklı sergiyi ‘ahlaki değerlere aykırı bulup(!)’, Taksim‘de sokağa çıktın!

Ne dedin?
“Bizler; Türk Milliyetçileri, Türk İslam Ülkücüleri, Türk milletinin ahlak değerleri ile ters düşen ve sanat adı altında perdelenmek istenen bu çirkin sergiyi kabul edemeyiz.”
Ama;
Türk kavramının yok edilmesi, Türk bayrağının yakılması, Atatürk heykellerinin parçalanması, Andımızın ve ulusal bayramlarımızın kaldırılması, “ahlaki değerlerine” uygunmuş ki hiç sesin çıkmadı!..
Türklüğün, (malum birilerince) sadece “bacak arasına” ya da Türklükle, egemenlikle, yurt severlikle uzaktan yakından ilgisi olmayan konulara  indirgendiğinin ya da kaydırıldığının farkında değil misin?..

Bu durum, koşullanmışlığının, sadece ve sadece çok küçük bir örneği.

*    *    *   

“Özet olarak konuyu şöyle bağlayayım.

Ayırdında değilsin belki ama giderek Araplaşıyorsun dostum.

Bir aklı evvel çıkıyor; “din elden gidiyor” gibi aslı astarı olmayan bir şeyler zırvalıyor.

Seni kullanıyor(lar), sen de yok yere ortalığı kasıp kavuruyorsun.

Ne dinin elden gittiği var ne ezanın sustuğu, ne de susturulduğu.

Ne de böyle bir niyet, böyle bir girişim var ortalıkta.

Birçok bakanlığı geride bırakan Diyanet’in 2023 bütçesi ise %117 artışla 35 milyar 910 milyon 653 bin TL olarak belirlendi. Bu pay, 2024 yılında 43 milyar 329 milyon 985 bin liraya, 2025 yılında da 49 milyar 826 milyon 683 bin lira olarak planlandı.

Bu sayımsal (istatistiki) değerler, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıklarının sayımsal değerlerinin bile üzerinde.

Din elden gitse, rakamlar böyle mi olur?

Seni kullanıyorlar dostum.

Boşuna nefesini ve enerjini tüketiyorsun.

Ne din elden gidiyor ne ezan susturuluyor.

Ama vatan elden gidiyor dostum.

Şöyle derin bir nefes al ve yansız bir biçimde olanı biteni gözlemle.

Titre ve kendine dön!

Bu sana bir kardeş mektubudur.